İhale sonrası mülkiyetin ihale alıcısına geçmesi için, ihalenin kesinleşmiş olması ve ihale bedelinin ödenmiş olması gerektiği- İhalenin kesinleşmesi üzerine icra müdürü, taşınmazın alıcı adına tescili için tapuya yazı yazacağı- İcra müdürlüğünün yasanın amir hükmüne aykırı davranışının bir hakkın yerine getirilmemesi nedeniyle süresiz şikayete tabi olduğu- Şikayetçinin taşınmazın adına tescilini talep ettiği tarihte süresinde açılmış ihalenin feshi davası olduğundan ve kesinleşmiş bir ihale bulunmadığından icra müdürlüğünün taşınmazın tescil işleminin tedbiren durdurulması yönündeki kararının yerinde olduğu-
İhale tarihinden sonra verilmiş ve kesinleşmiş menfi tespit kararı, kesinleşen ihalenin hüküm ve sonuçlarını ortadan kaldırmayacağından, icra müdürünün kesinleşen ihale karşısında tescil işlemlerinden kaçınamayacağı- İhalenin alacağa mahsuben gerçekleştiği, takibe konu alacağın ise bulunmadığının kesinleşen menfi tespit davası ile tespit edildiği nazara alındığında; ihale bedelinin tamamen yatırılması halinde taşınmazın alıcı adına tescili mümkün olup, şikayetçi tarafından ihale bedelinin dosyaya yatırılmamış olduğundan icra müdürlüğünce şikayetçinin tescil talebinin reddine karar verilmesinin doğru görüldüğü-
Sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmelerden olan uzun süreli kira sözleşmesinin süresinden önce feshi halinde, peşin ödenen yabancı para cinsinden olan kira bedelinin fesihten sonraki süreye ilişkin olan kısmının kiraya veren tarafından kiracıya iadesi gerektiği- Yabancı para cinsinden olan kira bedelinden kullanımın olmadığı fesihten sonraki süreye isabet eden kısmının iadesinde döviz cinsinden veya Türk Lirası üzerinden talepte bulunulabileceği- Kiracının, yabancı para cinsinden aynen iade talep etmeyip Türk Lirası üzerinden denkleştirici adalet ilkesine göre talep ettiğinde kullanılmayan süreye isabet eden ve iadesi gereken kira tutarının milli para cinsinden karşılığının yatırım araçlarını bir arada barındıran denkleştirici adalet ilkesi gereğince (enflasyon, üfe, tüfe, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretleri gibi ekonomik etkenlerin ortalamaları alınmak suretiyle) fesih tarihinde ulaştığı miktar üzerinden hüküm kurulmasının isabetli olduğu- Dava konusu kiralananın bulunduğu tahsisli alanın ihale ile alınması sonucu olarak davalı şirketin TBK 310 uyarınca yasal olarak sözleşmenin tarafı haline geldiği-
Üçüncü kişinin icra mahkemesinde, taşınmazı hacizden (ya da ipotekten) önceki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanarak işgal etmekte olduğunu ispat etmekle yükümlü olduğu- Üçüncü kişi, taşınmazı işgal etmekte haklı bulunduğunu, hacizden (ya da ipotekten) önce yapılmış resmi bir belge ile (örneğin; kiracı olduğunu hacizden -ya da ipotekte- önce tapuya şerh verilmiş bir kira sözleşmesi ya da hacizden -ya da ipotekten- önce noterde düzenlenmiş veya onaylanmış bir kira sözleşmesi ile) ispat ederse, icra mahkemesinin "tahliye emrinin iptaline" karar vermesi gerekeceği- Şikayete konu taşınmazda tesis edilen ipotek tarihinin, şikayetçi 3. kişi tarafından sunulan kira sözleşmesinin tarihinden eski olduğu anlaşıldığından, mahkemece şikayetin reddi yönünde hüküm tesisinin gerekeceği-
Üçüncü kişinin icra mahkemesinde, taşınmazı hacizden önceki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanarak işgal etmekte olduğunu ispat etmekle yükümlü olduğu (m.135,Il c.1), üçüncü kişi taşınmazı işgal etmekte haklı bulunduğunu hacizden (ya da ipotekten) önce yapılmış resmi bir belge ile örneğin; kiracı olduğunu hacizden önce tapuya şerh verilmiş bir kira sözleşmesi ya da hacizden önce noterde düzenlenmiş veya onaylanmış bir kira sözleşmesi ile ispat ederse, icra mahkemesinin tahliye emrinin iptaline karar vereceği- Taşınmaz üzerindeki haczin 18.06.2019 tarihinde tescil edilmiş olduğu, tahliyesi istenen taşınmaza ilişkin belgenin adi yazılı kira sözleşmesi olduğu, tapuya şerh edilmediği, kira ilişkisinin hacizden önce noterde düzenlenmiş veya onaylanmış bir kira sözleşmesi ile de ispat edilemediği gerekçesi ile ispatlanamayan şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Şikayete konu taşınmazın tapu kaydı üzerine kira sözleşmesi şerh edildiği, kira sözleşmesinde kiracı şikayetçiye kira sözleşmesine yer alan süre ile sınırlı olmak üzere kiraya verilebileceğinin belirtildiği, şikayetçi tarafından taşınmazın İİK 135/2. maddesinde düzenlenmiş resmi bir belge ile akde dayalı olarak oturduğu, o halde ilk derece mahkemesinin tahliye emrinin iptaline ilişkin kararının isabetli olduğu-
Kira sözleşmesinin takip dayanağı ipotek tarihinden sonra düzenlendiği, kaldı ki şikayetçi tarafından sunulan kira sözleşmesinin adi nitelikte olduğu, şikayetçi üçüncü kişinin İİK.'nin 135/2. maddesinde düzenlenen resmi nitelikte bir belge ile iddiasını ispat edemediği, ayrıca ihale alıcısı taşınmazı ihaleden sonra bir başkasına devrederse, birinci alıcının haklarına halef olan yeni malikin İİK.'nin 135/2.maddesi hükmüne göre tescil tarihinden itibaren bir kira dönemi süresi içerisinde taşınmazın tahliyesini talep edebileceğinden gönderilen tahliye emrinin iptali isteminin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Meskeniyet şikayetinin, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra olduğu, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından, meskeniyet iddiasının dinlenmesinin mümkün olmadığı-
İhalenin kesinleşmesi üzerine, ihale alıcısı adına yapılan tapu tescil işleminin iptali TMK'nın 1025. maddesi kapsamında ihale alıcısına karşı genel hukuk mahkemelerinde açılacak tapu iptal ve tescil davası ile mümkün olup, mahkemece şikayetin kabulü ile şikayete konu satış memurluğu işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmaz, borçlu ya da bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekteyse, ihalenin kesinleşmesi üzerine, alıcının, icra dairesinden, borçlunun ya da üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebileceği (İİK. 135/2)- Alıcı, taşınmazı ihaleden sonra bir başkasına devrederse, birinci alıcının haklarına halef olan bu ikinci alıcının da, İİK. 135/2 uyarınca taşınmazın tahliyesini talep edebileceği- Alıcının talebi üzerine icra müdürünün, İİK 135'deki koşulların mevcut olması halinde, taşınmazı işgal eden borçlu ya da üçüncü kişiye tahliye emri göndermek zorunda olduğu- "Taşınmaz paylı mülkiyete konu olduğundan tahliyesinin istenemeyeceği" iddiasının kendisine tahliye emri tebliğ edilen borçlu ya da üçüncü kişinin tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük sürede şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmaları halinde değerlendirileceği, bu hususun icra müdürünce re’sen nazara alınamayacağı-