Üçüncü kişinin icra mahkemesinde, taşınmazı hacizden önceki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akde dayanarak işgal etmekte olduğunu ispat etmekle yükümlü olduğu (m.135,Il c.1), üçüncü kişi taşınmazı işgal etmekte haklı bulunduğunu hacizden (ya da ipotekten) önce yapılmış resmi bir belge ile örneğin; kiracı olduğunu hacizden önce tapuya şerh verilmiş bir kira sözleşmesi ya da hacizden önce noterde düzenlenmiş veya onaylanmış bir kira sözleşmesi ile ispat ederse, icra mahkemesinin tahliye emrinin iptaline karar vereceği- Taşınmaz üzerindeki haczin 18.06.2019 tarihinde tescil edilmiş olduğu, tahliyesi istenen taşınmaza ilişkin belgenin adi yazılı kira sözleşmesi olduğu, tapuya şerh edilmediği, kira ilişkisinin hacizden önce noterde düzenlenmiş veya onaylanmış bir kira sözleşmesi ile de ispat edilemediği gerekçesi ile ispatlanamayan şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Şikayete konu taşınmazın tapu kaydı üzerine kira sözleşmesi şerh edildiği, kira sözleşmesinde kiracı şikayetçiye kira sözleşmesine yer alan süre ile sınırlı olmak üzere kiraya verilebileceğinin belirtildiği, şikayetçi tarafından taşınmazın İİK 135/2. maddesinde düzenlenmiş resmi bir belge ile akde dayalı olarak oturduğu, o halde ilk derece mahkemesinin tahliye emrinin iptaline ilişkin kararının isabetli olduğu-
Kira sözleşmesinin takip dayanağı ipotek tarihinden sonra düzenlendiği, kaldı ki şikayetçi tarafından sunulan kira sözleşmesinin adi nitelikte olduğu, şikayetçi üçüncü kişinin İİK.'nin 135/2. maddesinde düzenlenen resmi nitelikte bir belge ile iddiasını ispat edemediği, ayrıca ihale alıcısı taşınmazı ihaleden sonra bir başkasına devrederse, birinci alıcının haklarına halef olan yeni malikin İİK.'nin 135/2.maddesi hükmüne göre tescil tarihinden itibaren bir kira dönemi süresi içerisinde taşınmazın tahliyesini talep edebileceğinden gönderilen tahliye emrinin iptali isteminin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Meskeniyet şikayetinin, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra olduğu, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığından ve meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de olmadığından, meskeniyet iddiasının dinlenmesinin mümkün olmadığı-
İhalenin kesinleşmesi üzerine, ihale alıcısı adına yapılan tapu tescil işleminin iptali TMK'nın 1025. maddesi kapsamında ihale alıcısına karşı genel hukuk mahkemelerinde açılacak tapu iptal ve tescil davası ile mümkün olup, mahkemece şikayetin kabulü ile şikayete konu satış memurluğu işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmaz, borçlu ya da bir üçüncü kişi tarafından işgal edilmekteyse, ihalenin kesinleşmesi üzerine, alıcının, icra dairesinden, borçlunun ya da üçüncü kişinin taşınmazdan çıkarılmasını isteyebileceği (İİK. 135/2)- Alıcı, taşınmazı ihaleden sonra bir başkasına devrederse, birinci alıcının haklarına halef olan bu ikinci alıcının da, İİK. 135/2 uyarınca taşınmazın tahliyesini talep edebileceği- Alıcının talebi üzerine icra müdürünün, İİK 135'deki koşulların mevcut olması halinde, taşınmazı işgal eden borçlu ya da üçüncü kişiye tahliye emri göndermek zorunda olduğu- "Taşınmaz paylı mülkiyete konu olduğundan tahliyesinin istenemeyeceği" iddiasının kendisine tahliye emri tebliğ edilen borçlu ya da üçüncü kişinin tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük sürede şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmaları halinde değerlendirileceği, bu hususun icra müdürünce re’sen nazara alınamayacağı-
Somut olayda ihale alıcısı, alacağını, alacak mukabilinde cebri icra yolu ile satın almış, ödemesi gereken miktarı ödemiş olduğundan artık icra dairesince yapılması gerekenin, davacının tescil talebini karşılamak olduğu- Davacının tescil talebi karşısında, olayda uygulama yeri bulunmayan İİK'nın 140 vd. maddelerine dayanılarak şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde görülmediği-
İcra müdürlüğünün tescile hazırlık işlemi olarak tedbir kararının etkisini, tasarrufun iptali davasında tedbire karar veren mahkemeden sormasının olağan olduğu ve bunun için talep de şart olmadığı-
İtirazın iptali davasının konusunu icra takibine konu edilen kira alacaklarının oluşturacağı, dava dilekçesinde, takip talebindeki gibi bir kira ilişkisi ve kira alacağından bahsedilmeden, davalının fuzuli şagil olduğu belirtilerek, davacının ecrimisil alacağına binaen itirazın iptali isteminde bulunulamayacağı- Ecrimisilde bir malın hak sahibinin izni ve rızası dışında kötü niyetli olarak işgal ve kullanımından kaynaklanan bir tazminat söz konusu iken, kira ilişkisinde kiralayan ile kiracının karşılıklı anlaşması ve belli bir bedel karşılığında malın kullanımı dolayısıyla bir alacak hakkının söz konusu olduğu- Takip talebine konu edilen kira alacağı ile davaya konu edilen ve bir tür tazminat niteliğinde olan ecrimisil hakkı tamamen birbirinden farklı hukukî niteliğe sahip olduğundan, mahkemece takip dayanağı olarak gösterilen kira sözleşmesi ve kira alacağı hakkında genel hükümler dairesinde sözleşme ilişkisi ve kira alacağının var olup olmadığı incelenerek, en nihayetinde mevcut olduğu sonucuna varılması durumunda itirazın iptaline karar verilmesi olanağının bulunmadığı- İtirazın iptali davasında, ecrimisil istemine konu taşınmazı cebri ihale ile edinen davacının taşınmazda fuzuli şagil olduğunu iddia ettiği davalıya ihtarnameyi göndererek taşınmazın tahliyesi ile ecrimisil talep ettiği dikkate alındığında, davalının ihalenin kesinleştiği tarih ile anılan ihtarnamenin tebliğ edildiği tarih arasındaki dönem için kötü niyetli zilyet kabul edilerek, ecrimisille sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı-
İcra müdürlüğünce dosyada bulunan paranın ödenmesinin icra takip işlemi mahiyetinde olmadığı- Taşınmazların ihalesi ve ihaleye ilişkin satış bedellerinin tahsili işlemi, iflasın ertelenmesi davası kapsamında borçlu şirket hakkında verilen tedbir ara kararından önce olup, satış bedellerinin hak sahibine ödenmesinin tedbir kararına aykırılık teşkil etmeyeceği-