Davacı alacaklının (bankanın) «alacağın tamamının rehinli olduğunu» ileri sürmesi halinde, itirazın sıraya yönelik bir itiraz sayılacağı-
«Davalının haczinin süresinde satış istenmemiş olması nedeniyle düşmüş olduğuna ve bu nedenle davalıya pay ayrılmaması gerekeceğine» ilişkin iddianın şikayet yolu ile icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği—
Takibe taraf olmayan kişilerin o takipteki usulsüzlükleri -kural olarak- şikayet konusu yapamayacakları, ancak bir takipteki usulsüzlüğün -örneğin; ödeme emrinin borçluya tebliğindeki usulsüzlüğün- düzenlenmiş olan sıra cetvelinde başka alacaklıları haklarını ihlal etmesi halinde, bu alacaklıların o dosyadaki usulsüzlüğü şikayet yolu ile icra mahkemesine bildirebilecekleri—
İstihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin, «takibin muvazaalı olduğu»ndan bahisle «iptalini ve haczin kaldırılmasını» isteyemeyeceği-
«Ortaklığın giderilmesi» satışlarının feshine ilişkin davaların, sulh hukuk mahkemesinde görüleceği-
İki tarafa borç yükleyen taahhütlerini içeren sözleşmeden doğan alacakla ilgili uyuşmazlıkların icra mahkemesinde (tetkik merciinde) çözümlenemeyeceği (Bu durumda icra mahkemesince «görevsizlik kararı» değil, «alacaklının itirazın kaldırılması isteğinin reddine» ya da «borçlunun itirazının kabulüne» şeklinde karar verilmesi gerekeceği)-
6183 sayılı yasa uyarınca yapılan taşınmaz malların ihalesinden doğan uyuşmazlıkların icra mahkemesinde (tetkik merciinde) çözümleneceği-