İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği-
Dava değerinin raporda belirtilen miktar olduğu anlaşılmakla davacı vekiline adli yardım talebinin de reddedilmesi nazara alınarak Harçlar Kanunu'nun 30 ve 32. maddeleri uyarınca eksik olan harcın tamamlanması için iki haftalık kesin süre verilmesine verilen kesin süre içerisinde bildirilen miktar üzerinden eksik harcın yatırılmaması halinde davaya terditli olarak açılan ve harcı yatırılan bedel üzerinden devam edileceğine " ilişkin ara kararı ve bu ara karara itiraz üzerine 25/12/2017 tarihli ara kararla " Mahkemenin 07/12/2017 tarihli celsesinin 2 no'lu ara kararında ayrıntılı olarak yazılan gerekçelere göre, dosya kapsamına, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması göre davacı vekilinin ara karardan dönülmesine ilişkin talebinin reddine" yönelik ara kararının HMK'nun 341. maddesi metninde belirtilen nihai bir karar olmadığı gibi ihtiyati tedbir talebinin reddi veya ihtiyati tedbir talebinin kabulüne itiraz üzerine verilen bir ara karar da olmadığı, ayrıca davacının adli yardım talebinin reddine ilişkin ara kararın itiraz üzerine yerel mahkemenin kararı ile HMK'nun 337/2.maddesi gereğince kesin olarak usulden reddedildiğinden bu red kararının istinaf incelemesine tabi olmadığı-
HMK'nın 341/2.maddesinde açıklanan ve 13.12.2016 karar tarihi itibari ile 3.000.00TL'nin altında kalan kararın istinaf başvuru sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda davacı vekilinin  istinaf isteminin miktar yönünden reddine karar verilmesi gerekeceği-
 İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz istemi konusunda herhangi bir karar verilmediği, 6100 sayılı HMK'nın 341/1. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi yada ihtiyati haciz talebinin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceğinden bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, belirtilen nedenlerle, davacıların istinaf isteminin reddine oy birliği ile karar vermek gerekeceği-
Davacı vekili her ne kadar TBK. 'nın 76. maddesi uyarınca talep ettikleri geçici ödeme yapılması talebinin bir ihtiyati tedbir talebi olduğunu iddia etmiş ise de, bu talebin bir ihtiyati tedbir talebi olmadığı, HMK 341/1 maddesi dikkate alındığında TBK. 76. maddesi uyarınca davacı vekilinin ilk derece mahkemesinden talep etmiş olduğu geçici ödeme yapılması talebine ilişkin ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu red ara kararının istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı-
İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz istemi konusunda herhangi bir karar verilmediği, 6100 sayılı HMK'nın 341/1. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi ya da ihtiyati haciz talebinin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceğinden dairemizce bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, belirtilen nedenlerle, davacı tarafın istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Eldeki dava malvarlığına ilişkin bir dava olduğundan, gerek HMK'nun 341/2 gerekse HMK'nun 362/1-a maddesi uyarınca yasa yollarına başvurabilmek için dava değerinin belirlenmesi gerekeceği- Dava, genel hukuk mahkemesinde açılmakla birlikte kadastro tespitine itiraz davasına dönüştüğünden, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, itiraza konu orman kadastrosunun iptaline yönelik hüküm kurulmamış olunmasının isabetsiz olduğu- 
"İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler." şeklindeki HMK. mad. 394/3 uyarınca, Tasarrufun iptali davasını kazanan kişinin aldığı karar ile, mahkemece iflasının ertelenmesi istenen şirketlerden Ltd. Şti. adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının, satışa engel olmadığının tespitine ve satışına izin verilmesini talep etmiş olup, bu alacaklının dilekçesinin ihtiyati tedbir kararına itiraz niteliğinde olduğu ve süresinde verildiği, istemde bulunanın ihtiyati tedbire itiraz hakkının bulunduğu- Üçüncü kişinin davacısı, iflasının ertelenmesi istenen şirketlerden Ltd. Şti.nin ise davalılarından olduğu davada, taşınmazdaki satışların iptali ile üçüncü kişinin alacaklısı olduğu icra dosyasındaki alacağın tahsili amacı ile üçüncü kişiye taşınmaz için haciz ve satış isteme yetkisi verilmiş olduğu, bu hakkın şahsi ve nispi olup ayni bir nitelik arz etmediği, verilen tedbir kararının üçüncü kişinin haklarını etkiler nitelikte olduğu gibi maddi hukuka da ilişkin olduğu ve tasarrufun iptali davasında verilen ilamın infazını da engellediği-
HMK 341. madde hangi kararların istinaf edilebileceğini düzenlemiş olup buna göre İDM tarafından verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ihtiyati haciz taleplerinin reddi ya da bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yolunun acık olduğu, bunun dışındaki geçici koruma önlemlerine ilişkin kararlarda istinaf kanun yolu açık olmadığı gibi esasen davalıdır şerhinin HMK onuncu kısımda yer alan geçici koruma önlemlerinden de olmadığı, ortada istinaf yolu açık bir karar bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
 Mahkemenin tensip kararının 17. maddesi uyarınca tespit dosyaları incelenmek suretiyle fen bilirkişi ve gayrimenkul değerleme uzmanından oluşacak bilirkişilerden rapor alınmasına karar verildiği, yine mahkemenin 18. maddesinin 2. bendi uyarınca sınır tecavüzü nedeniyle inşaatın durdurulmasına ilişkin tedbir talebi hususunda önceki ara kararına göre rapor aldıktan sonra karar verileceği, dosyada bilirkişi incelemesi yapılmadığı, rapor sunulmadığı anlaşılmakla, mahkemece ara kararında belirtilen bu hususlarla ilgili HMK 341, 389 ve devamı maddeleri uyarınca rapor sunulduktan sonra davacı vekilinin talebine göre karar verilmesinin gerektiği, ayrıca belediye tarafından davalılara ait inşaatın durdurulmasına karar verildiği anlaşılmakla, mahkemece verilen karar bu aşamada dosya kapsamına uygun olduğundan başvurunun esastan reddine karar vermek gerektiği-