İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği-
HMK'nın 341/2.maddesinde açıklanan ve 13.12.2016 karar tarihi itibari ile 3.000.00TL'nin altında kalan kararın istinaf başvuru sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda davacı vekilinin istinaf isteminin miktar yönünden reddine karar verilmesi gerekeceği-
İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz istemi konusunda herhangi bir karar verilmediği, 6100 sayılı HMK'nın 341/1. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi yada ihtiyati haciz talebinin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceğinden bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, belirtilen nedenlerle, davacıların istinaf isteminin reddine oy birliği ile karar vermek gerekeceği-
Davacı vekili her ne kadar TBK. 'nın 76. maddesi uyarınca talep ettikleri geçici ödeme yapılması talebinin bir ihtiyati tedbir talebi olduğunu iddia etmiş ise de, bu talebin bir ihtiyati tedbir talebi olmadığı, HMK 341/1 maddesi dikkate alındığında TBK. 76. maddesi uyarınca davacı vekilinin ilk derece mahkemesinden talep etmiş olduğu geçici ödeme yapılması talebine ilişkin ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu red ara kararının istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı-
İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz istemi konusunda herhangi bir karar verilmediği, 6100 sayılı HMK'nın 341/1. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi ya da ihtiyati haciz talebinin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceğinden dairemizce bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, belirtilen nedenlerle, davacı tarafın istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Eldeki dava malvarlığına ilişkin bir dava olduğundan, gerek HMK'nun 341/2 gerekse HMK'nun 362/1-a maddesi uyarınca yasa yollarına başvurabilmek için dava değerinin belirlenmesi gerekeceği- Dava, genel hukuk mahkemesinde açılmakla birlikte kadastro tespitine itiraz davasına dönüştüğünden, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, itiraza konu orman kadastrosunun iptaline yönelik hüküm kurulmamış olunmasının isabetsiz olduğu-
"İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler." şeklindeki HMK. mad. 394/3 uyarınca, Tasarrufun iptali davasını kazanan kişinin aldığı karar ile, mahkemece iflasının ertelenmesi istenen şirketlerden Ltd. Şti. adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının, satışa engel olmadığının tespitine ve satışına izin verilmesini talep etmiş olup, bu alacaklının dilekçesinin ihtiyati tedbir kararına itiraz niteliğinde olduğu ve süresinde verildiği, istemde bulunanın ihtiyati tedbire itiraz hakkının bulunduğu- Üçüncü kişinin davacısı, iflasının ertelenmesi istenen şirketlerden Ltd. Şti.nin ise davalılarından olduğu davada, taşınmazdaki satışların iptali ile üçüncü kişinin alacaklısı olduğu icra dosyasındaki alacağın tahsili amacı ile üçüncü kişiye taşınmaz için haciz ve satış isteme yetkisi verilmiş olduğu, bu hakkın şahsi ve nispi olup ayni bir nitelik arz etmediği, verilen tedbir kararının üçüncü kişinin haklarını etkiler nitelikte olduğu gibi maddi hukuka da ilişkin olduğu ve tasarrufun iptali davasında verilen ilamın infazını da engellediği-
HMK 341. madde hangi kararların istinaf edilebileceğini düzenlemiş olup buna göre İDM tarafından verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ihtiyati haciz taleplerinin reddi ya da bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yolunun acık olduğu, bunun dışındaki geçici koruma önlemlerine ilişkin kararlarda istinaf kanun yolu açık olmadığı gibi esasen davalıdır şerhinin HMK onuncu kısımda yer alan geçici koruma önlemlerinden de olmadığı, ortada istinaf yolu açık bir karar bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Mahkemenin tensip kararının 17. maddesi uyarınca tespit dosyaları incelenmek suretiyle fen bilirkişi ve gayrimenkul değerleme uzmanından oluşacak bilirkişilerden rapor alınmasına karar verildiği, yine mahkemenin 18. maddesinin 2. bendi uyarınca sınır tecavüzü nedeniyle inşaatın durdurulmasına ilişkin tedbir talebi hususunda önceki ara kararına göre rapor aldıktan sonra karar verileceği, dosyada bilirkişi incelemesi yapılmadığı, rapor sunulmadığı anlaşılmakla, mahkemece ara kararında belirtilen bu hususlarla ilgili HMK 341, 389 ve devamı maddeleri uyarınca rapor sunulduktan sonra davacı vekilinin talebine göre karar verilmesinin gerektiği, ayrıca belediye tarafından davalılara ait inşaatın durdurulmasına karar verildiği anlaşılmakla, mahkemece verilen karar bu aşamada dosya kapsamına uygun olduğundan başvurunun esastan reddine karar vermek gerektiği-
Verilen ihtiyati tedbir kararına karşı aleyhine ihtiyati tedbir verilen tarafın ihtiyati tedbir kararına bir hafta içerisinde gerek ihtiyati tedbirin şartları gerekse teminata ilişkin itiraz olanağı mevcut olup, itiraz üzerine mahkemenin tarafları itirazı incelemek üzere duruşmaya davet etmesi, gelmedikleri takdirde ise dosya üzerinden inceleme yaparak ihtiyati tedbire itiraz hakkında karar vermesi gerektiği, ancak mahkemece itiraz üzerine verilen karara karşı HMK'nun 394.maddesinin 5.fıkrası gereğince istinaf kanun yoluna başvurulabileceği- Diğer yandan, teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin davacı istemi de niteliği itibariyle verilen ihtiyati tedbir kararın, teminata ilişkin bir itiraz niteliğinde olup, bu itirazın da HMK'nun 394/2.maddesi kapsamında tedbir kararı veren mahkemeye yapılması gerektiği- İhtiyati tedbir talebinin kabulü halinde HMK'nun 394.maddesi gereğince kararı veren mahkemeye itiraz kanun yoluna başvurulabilecek olup, ancak HMK'nun 341/1.maddesi gereğince itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği-
