Verilen ihtiyati tedbir kararına karşı aleyhine ihtiyati tedbir verilen tarafın ihtiyati tedbir kararına bir hafta içerisinde gerek ihtiyati tedbirin şartları gerekse teminata ilişkin itiraz olanağı mevcut olup, itiraz üzerine mahkemenin tarafları itirazı incelemek üzere duruşmaya davet etmesi, gelmedikleri takdirde ise dosya üzerinden inceleme yaparak ihtiyati tedbire itiraz hakkında karar vermesi gerektiği, ancak mahkemece itiraz üzerine verilen karara karşı HMK'nun 394.maddesinin 5.fıkrası gereğince istinaf kanun yoluna başvurulabileceği- Diğer yandan, teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin davacı istemi de niteliği itibariyle verilen ihtiyati tedbir kararın, teminata ilişkin bir itiraz niteliğinde olup, bu itirazın da HMK'nun 394/2.maddesi kapsamında tedbir kararı veren mahkemeye yapılması gerektiği- İhtiyati tedbir talebinin kabulü halinde HMK'nun 394.maddesi gereğince kararı veren mahkemeye itiraz kanun yoluna başvurulabilecek olup, ancak HMK'nun 341/1.maddesi gereğince itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği-
Bölge adliye mahkemelerinin açıldığı 20.07.2016 tarihinden sonra verilen hakem heyeti ya da itiraz hakem heyeti kararlarının istinaf kanun yoluna tabi olduğu-
Feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine ilişkin davada verilen İş Mahkemesi kararı hakkında Yargıtay denetiminin mümkün olmayıp İstinaf yoluna gidilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, işleten ve sürücünün taşınır, taşınmaz malları ile bankalardaki ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ve kazaya karışan aracın üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilmiş olup mahkemece, ihtiyati hacze karar verilmesinin isabetli olduğu-
Trafik kazasında davacıların murisinin ölmesi üzerine davalılar hakkında destekten yoksunluk nedeniyle maddi-manevi tazminat istemli  açılan dava sebebiyle davalılar adına kayıtlı taşınır-taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep edilmiş olup, mahkemece, talebin İİK.’nun 257. maddesindeki koşullara uygun olduğu gerekçesiyle, borçlunun borca yetecek kadar menkul, gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Muvazaaya (TBK. mad. 19) dayalı olarak açılan ve İİK. mad. 277 uyarınca açılan tasarrufun iptali davası ile birleştirilen davada; müdahil dava konusu taşınmazla ilgili satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını ve taşınmazı satın almak istediklerini belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmişse de, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin talebinin kısmen kabul kısmen reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin ara kararına yönelik temyiz başvurusunun, söz konusu karara temyiz başvuru imkânı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği- HUMK'da ihtiyati tedbir kararlarına yönelik temyiz yolunun öngörülmediği- İhtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararına yapılan kanun yolu incelemesinde istinaf mahkemesi, başvuruyu yerinde görürse, sadece kanun yolu başvurusunun kabulüne karar vermeyecek, işin esası olan ihtiyati tedbir kararının kabulüne de karar vereceği- İhtiyati tedbirle ilgili getirilen kanun yolunun, temyiz olarak anlaşılmasının, işin mahiyetine, esasına ve amacına uymadığı-
İhtiyati tedbir isteminin reddine dair kararın hiçbir süreye tabi olmadan her zaman temyiz edilmesinin mümkün olmayacağı-