Çek keşidecisi veya cirantalarından herhangi birisinin ikametgahının bulunduğu mahkemenin, ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili olduğu–
İhtiyati haciz isteminin kabulü halinde, borçlunun veya üçüncü kişilerin itirazı üzerine verilecek karara karşı temyiz yoluna başvurulabileceği ve Yargıtayın temyiz talebi üzerine verdiği kararın kesin olup bozma kararına karşı mahkemece direnilemeyeceği–
İhtiyati haciz kararı verebilmesi için mahkemenin 'alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması'nın yeterli olduğu, maddi hukuka göre kimin haklı (alacaklı) kimin haksız (borçlu) olduğu hususunun İİK.nun 264. maddesi çerçevesinde itirazın kaldırılması veya itirazın iptâli davası ile açılacak menfi tesbit ya da istirdat davası sırasında incelenerek sonuçlandırılacağı–
Borçlu vekilinin yetki itirazının kabulüne karar verilirken ayrıca ‘çekin arkasının yazılı olduğu banka şubesinin yetkili olduğu’ veya ‘her yerden ihtiyati haciz kararı alınabileceği’ne dair karar verilemeyeceği–
Mahkemenin, bozma ilamını taraflara tebliğ edip; kendiliğinden tarafları duruşmaya davet etmekle yükümlü olduğu, belirtilen usuli işlemler tamamlanmadan ve bozma sonrası taraf teşkili sağlanmadan, mahkemece direnme ya da uyma kararı verilmesinin olanaklı olmadığı-
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin boyutuna göre borçlunun 'tüketici' olarak kabul edilmesi halinde, tüketici mahkemesince, aksi takdirde genel mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebileceği–
İstem, ihtiyati haciz karan verilmesine ilişkin olup, İİK'nun 258'inci maddesi uyarınca ihtiyati hacze aynı Kanun'un 50'nci maddesine göre yetkili mahkemece karar verileceği ve HUMK'un yetkiye ilişkin hükümlerine atıfta bulunulduğu; buna göre yetkinin kamu düzenine ilişkin olarak tayin edilmediği borç ilişkilerinden dolayı talep edilen ihtiyati haciz karan verilmesine ilişkin istemler nedeniyle mahkemece re'sen yetkisizlik karan verilemeyeceği-
İhtiyati haczin ‘alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması’ olduğu-
Ayrı ticaret mahkemesi bulunan yerlerde; ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki ‘görev’ değil ‘iş bölümü’ ilişkisi olduğundan, bu hususun mahkemece kendiliğinden dikkate alınamayacağı, ancak ‘ilk itiraz’ olarak ileri sürülebileceği–
Y.in kamu düzeninden olmadığı durumlarda, ihtiyati haciz talebini inceleyen mahkemenin kendiliğinden 'yetkisizlik kararı' veremeyeceği–