İhtiyati haciz kararı vermeye yetkili mahkemenin HUMK. 9-27. (şimdi; HMK. 5-19) maddelerine göre belirleneceği; HUMK.nun 9/2. (şimdi; HMK.'nun 7.) maddesi uyarınca ‘davalıların (borçluların) birden fazla olması halinde davanın (ihtiyati haciz talebinin) bunlardan birinin ikametgahının bulunduğu mahkemede’ açılabileceği (ileri sürülebileceği)–
Bono niteliğindeki senette ‘keşide yeri’ olarak İstanbul’un gösterilmiş olması ve ayrıca senette ‘ihtilaf halinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olacağı’nın öngörülmüş olması halinde ‘senette; borçlunun adresinin bulunmadığı’ndan bahisle ‘ihtiyati haciz talebinin yetki yönünden reddine’ karar verilemeyeceği–
Y.in kamu düzeninden olmadığı durumlarda, ihtiyati haciz talebini inceleyen mahkemenin kendiliğinden 'yetkisizlik kararı' veremeyeceği–
Hakemler İİK’nun 257. mad. gereğince ihtiyati haciz kararı vermeyeceklerinden, hakemde görülecek davalarda ihtiyati haciz kararı verme yetkisi mahkemeye ait olduğundan, İstanbul Barosu Hakem Kurulunca verilen ihtiyati haciz kararının ‘yok hükmünde’ olduğu–
İhtiyati haciz isteyen vekilinin talebine dayanak yaptığı anlaşılan fatura ve sevk irsaliyelerinin alacağın varlığına ve muaccel olduğuna kanaat getirilmesine elverişli belgeler olup olmadığı üzerinde durularak, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Vadesi gelmeden önce bono ve poliçeye dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takipte bulunulmuş olması halinde, borçlunun başvurusu (şikayeti) üzerine «takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali hakkında açılan davanın, itirazın iptaline karar verilmedikçe, duran takibin devamını sağlamayacağı; yeniden alınan bir ihtiyati haciz kararı ile itirazla duran takibin yürütülemeyeceği-