Taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, 19/09/2017 tarihli taahhütnamede toplam faiz olarak 1.514,17 Türk lirası gösterildiği ancak bu faizin takip tarihinden taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz veya taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı hususunda açıklık bulunmadığı, işlemiş ve işleyecek faiz miktarlarının ayrı ayrı hesaplanarak gösterilmediği gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğu ayrıca borçlu tarafından ödenmesi gereken tahsil ve başvuru harçlarının da taahhüt tutanağında gösterilmediğinden taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi gerekeceği-
Dosya kapsamına göre, ... 15. İcra Müdürlüğünün 2018/16787 sayılı dosyası üzerinden düzenlenen 28/03/2019 tarihli taahhüt tutanağının, alacaklı ve alacaklı vekilinin yokluğunda borçlu tarafından imzalanmasına karşın, taahhüdün alacaklı vekilinin 03/04/2019 tarihli taahhüdü kabul muhtırasının 08/04/2019 tarihli tebligat mazbatasında “isim vermeyen komşusu” imzadan da imtina ettiği belirtilerek tebliğ edildiği, Tebligat Kanununun 20 ve 6099 sayılı Kanunla değişik 21, 23 ve özellikle bu Kanunun uygulanmasına dair Yönetmeliğin 30. maddesi uyarınca; adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerektiği, gösterilen koşulun geçerlilik koşulu olduğu, anılan kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca beyanda bulunan ilgilinin imzadan imtina hakkı bulunmakta ise de isimden imtina hakkının bulunmadığı nazara alındığında, taahhüdü kabul muhtırasının tebliğinin geçersiz olduğu ve ilk taksitin ödeneceği 24/04/2019 tarihinden evvel taahhüdü kabul muhtırasının borçluya tebliğ edilmediği cihetle taahhüdün geçerli olmadığı gözetilmeksizin, sanığın beraati yerine yazılı şekilde tazyik hapsine karar verilmesinde isabet görülmediği-
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 271/2. maddesinde yer alan, "İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir." şeklindeki hükmü karşısında, itirazın kabulü ile itirazın konusu hakkında da bir karar verilmesi gerekeceği-
Taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 21/06/2017 tarihli taahhütnamede takip sonrası işlemiş faiz olarak 2.459,18 Türk lirası, yine taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz olarak 2.661,07 Türk lirası gösterilmiş ise de, bu iki faizin aynı dönemleri kapsayacak şekilde belirtilmesi, taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faizin gösterilmediği gibi, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle taahhüt tutanağında belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı-
Taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiğinden, 04/04/2018 tarihli taahhütnamede işlemiş faiz olarak 4.269,60 Türk lirası, taksit süresinde işleyecek faiz olarak da 3.252,22 Türk lirası faiz belirtilmiş ise de, işleyen faizin takip öncesi mi takip sonrası mı veya her iki döneme mi ait olduğu hususunda netlik bulunmadığı gibi işleyecek faiz yönünden de başlangıç tarihinin ödeme taahhüt tarihi mi ilk taksit tarihi mi olduğu konusunda da açıklık bulunmaması nedenleriyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı ve beraatine karar verilmesi gerekeceği-
Ödeme şartını ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, 15/08/2018 tarihli taahhütnamede taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz miktarı için "son taahhüt tarihine kadar işleyecek faiz" şeklinde yazılmak suretiyle yazım hatası yapıldığı, taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz miktarı kısmı boş bırakılarak hesaplanmadığı, bu konuda herhangi bir açıklık olmadığı gibi, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi sebebiyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi gerekeceği-
Taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, 11/04/2016 tarihli taahhütnamede, takip öncesi faizi kapsar takip çıkışı alacak miktarının hatalı olduğu, yine toplam faiz olarak 3.110,20 Türk lirası gösterildiği ancak bu faizin takip tarihinden taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz veya taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı hususunda açıklık bulunmadığı, işlemiş ve işleyecek faiz miktarlarının ayrı ayrı hesaplanarak gösterilmediği gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğu ayrıca borçlu tarafından ödenmesi gereken tahsil ve başvuru harçlarının da taahhüt tutanağında gösterilmediğinden taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraatine karar verilmesi gerekeceği-
Aynı borç ilişkisi sebebiyle sanığın hem kendi adına hem de şirket yetkilisi sıfatıyla iki kez ödeme şartını ihlal nedeniyle cezalandırılamayacağı-
Ayrı ayrı bonolara konu borcun bir bütün olarak tarafları aynı olan tek bir borç olarak değerlendirilmesi gerektiği, kaldı ki ... 1. İcra Ceza Mahkemesinin 18/03/2019 tarihli ve ... esas, 2019/374 ve ... 2. İcra Ceza Mahkemesinin 24/04/2019 tarihli ve ... esas, 2019/510 sayılı kararlarına ilişkin ilgili icra takip dosyasının aynı olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/09/2009 tarihli ve 2009/16-188 esas, 2009/205 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, aynı borç ilişkisi nedeniyle toplam tazyik hapsi miktarının 3 ayı geçemeyeceği düzenlemesi karşısında, sanığın her bir takip için ayrı ayrı 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilemeyeceği-
Taahhüt tutanağında takip öncesi işlemiş faiz ve takip sonrası faiz belirtilmişse de; bu faizlerin hangi dönemleri kapsadığı, icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş ve taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faiz olup olmadığı konusunda herhangi bir açıklık olmadığı gibi alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanı da yer almadığından ve yine anılan taahhüt de başvuru harcı, tebligat gideri ve peşin harcın ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmediği görüldüğünden taahhüdün geçerli olmadığı-