“Tahliye taahhüdü” ne dayalı olarak ilamsız takip yapılabilmesi için, taraflar arasında varlığına karşı çıkılmayan bir “yazılı kira sözleşmesi” (veya “yazılı tahliye taahhüdü”) bulunması gerekeceği-
Bir yıl süreli olarak yapılmış olan önceki kira sözleşmesi, usulüne uygun olarak sona erdirilmedikçe, yapılan ikinci kira sözleşmesine değer verilemeyeceği-
Kesin tarih içermeyen tahliye taahhüdünün, geçerli bir tahliye taahhüdü olarak kabul edilemeyeceği-
Borçluya “menkul teslimi veya gayrimenkul tahliye veya teslimi” ne ilişkin (2) no’ lu “icra emri” gönderilmesinin –takip dayanağı belgeler İİK.’ nın 38. madde anlamında belge niteliğini taşımadığı için– isabetli olmayacağı, bu durumda borçluya (14) no’ lu “tahliye emri” gönderilmesi gerekeceği-
Borçlar Kanunu’ na tabi süreli sözleşmelerde, kira süresi sonunda ve bir ay içinde kiracının tahliyesinin istenebileceği; süre bitiminden önce, akdin yenilenmeyeceği hususundaki iradenin karşı tarafa ulaşmış olması halinde, kira süresinin bitiminden itibaren bir ay içinde dava açılmasının zorunlu bulunmadığı-