Boşanma davalarında, MK. 4’deki «hakkaniyet ilkesi» ile BK. 44 (şimdi; TBK. mad. 52) ve 49. (şimdi; TBK. mad. 58) maddeleri nazara alınarak, uygun miktarda maddi/manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
«Kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu» iddiası ile dava açan davacının bu duruma kendisinin neden olmuş olması halinde, hakimin tazminata hükmetmekten sarfınazar edebileceği (BK. 44; şimdi; TBK. mad. 52)–
Karşılıklı olarak gerçekleşen sövme ve yaralama nedeniyle açılan davada tarafların eylemlerinin ağırlığına göre manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği–
Davacıların trafik olayında ölen desteklerinin hatır yolcusu olarak araçta bulunduğu, alkollü sürücünün aracına bindikleri, alkollü sürücünün kullandığı araca binmenin, kabule göre fiile rıza ya da ortak kusur olarak ele alınsın, ölenler yönünden; BK.'nun 44. maddesine (şimdi; TBK. mad. 52) göre hesaplanacak tazminattan indirim sebebini oluşturacağı, ölenlerin hatır yolcusu olmaları nedeniyle BK.'nun 43. maddesi (şimdi; TBK. mad. 51) ile yapılan indirimin, aynı Yasanın 44. madde (şimdi; TBK. mad. 52) hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği-
Kira süresi bitmeden ve onay da alınmadan kiralananın tahliye edilmesinin herhangi bir haklı nedene dayalı olmadığının; dolayısıyla, davacı kiralayanın, tahliyeden sonraki döneme ilişkin kira bedellerini, kiralananın aynı koşullarla yeniden kiralanabilmesi için gereken ve miktarı bilirkişi aracılığıyla belirlenecek olan makul süreyle sınırlı olmak kaydıyla talep edebileceğinin kabulünün gerekeceği-
Haksız eylemin idari bir işlemin uygulanması sonucu meydana geldiği anlaşılırsa uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesinin gerekeceği-