Boşanmaya neden olan olaylar yüzünden, kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı kadın lehine manevi tazminata hükmedileceği-
Boşanma davasında tazminat miktarı hesaplanırken tarafların kusur dereceleri, sosyal ve ekonomik durumlarının dikkate alınacağı-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çok olduğundan, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken bu yönler gözetilmeden hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Bina; plan ve projesine, imar düzenlemelerine ve deprem yönetmeliğine uygun yapılmış olsa bile, gerçekleşen depremin 7,4 şiddetinde olduğu göz önüne alındığında binanın deprem nedeniyle hasara uğraması kaçınılmaz olduğundan, belirlenen tazminat tutarından BK. mad. 43 uyarınca uygun bir indirim yapılması gerektiği-
Taraflardan birinin "eşinin hastalığı ile ilgilenmediği", "eşine şiddet uyguladığı", tarafların "10 yıldır fiilen ayrı yaşadıkları ve birlikte yaşamaktan kaçındıkları" olayda, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının gerçekleştiği, verilen boşanma kararının doğru olduğu-
Kocanın açtığı terk hukuki sebebine dayanan davanın kocanın eşini evden kovduğu, ancak kadının terk ihtarına uyarak ortak konuta döndüğü, bu suretle dava koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle reddedildiği anlaşılmış olup,. fiili ayrılık döneminde de davalı kadının bir kusurlu davranışı iddia ve ispat olunmadığından eşini evden kovan kocanın boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu- Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılarak boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiğinden davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmesi gerektiği- Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşıldığından davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
Davalı kiracı, kira süresi sona ermeden, kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshedip taşınmazı tahliye ettiğinden, davacı zararının, tahliye tarihinden itibaren kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibaret olacağı-
Davacılar, taşınmazları iskan ruhsatı tarihinde teslim aldıklarını kabul ettiğinden eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedelinin BK’nun 98. maddesinin yollamasıyla BK’nun 44. maddesi gereğince teslimden sonraki makul süredeki serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekirken, ilk dava tarihindeki değerlere göre belirlenen miktarın esas alınarak karar verilmesinin doğru olmadığı-
Haksız eylem nedeniyle tazminat istemi-
Mahkemece uyulan dairemiz bozma ilamında, maddi ve manevi tazminat miktarlarından BK'nun 43-44. maddeleri uyarınca uygun bir oranda indirim yapılması gerektiği belirtilmiş olup; kurulan ilk hükümdeki manevi tazminat miktarının kesinleşmiş olduğundan söz edilemeyeceği-