«Yoksulluk» kavramının içeriği–
Bir apartman dairesi olan kadının boşanma davası sonucu yoksulluğa düşecek olup olmadığının, o dairenin değeri veya getireceği gelirle belli olabileceği–
Çalıştığı fabrikadan kocasının verdiği güvence üzerine ayrılarak davalı ile evlenen davacı lehine, boşanma halinde maddi tazminata hükmedilmesi gerekeceği–
Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için öncelikle, istek sahibinin boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin gerçekleşmesinin gerektiği-
«Anlaşmalı boşanma» kararında, boşanmanın mâli sonuçları hakkında bir hüküm bulunmaması halinde, ilgili eşin genel hükümler çer-çevesinde «maddi/manevi tazminat» ya da «yoksulluk nafakası» için dava açabileceği–
Ankara’da dairesi, Yalova’da yazlığı, Harran’da hisseli taşınmazları bulunan kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği–
Davacının sahip olduğu tarlanın miktarı ile getirdiği gelirin, da-vacıyı yoksulluğa düşmekten kurtarıp kurtarmayacağı tesbit edilmeden, yoksulluk nafakası hakkında karar verilemeyeceği–
İki katlı evi olan kadın lehine yoksulluk nafakası hükmedilemeyeceği–
Davacı kadının bir gelirinin bulunmadığı herhangi bir meslek sahibi olmadığı gerçekleştiğine göre, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceğinin kabulü gerektiği-
Üç ayda 2.206.347 Lira emekli aylığı alan kadının, yoksulluk sınırını aştığı görüşüyle 180.000. Lira aylık nafakasının 600.000 liraya yükseltilmesi davasının reddinin gerekmeyeceği-