İcra mahkemesinin “itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi” ve “kira süresinin sona ermesi ya da tahliye taahhüdüne dayalı olarak verilen tahliye kararı” na ilişkin kararlarının, on günlük temyiz süresine tabi olduğu-
Kira alacağı” nedeniyle “tahliye” istekli olarak başlatılan icra takibinde gönderilen “örnek: 13 ödeme emri” ne borçlu-kiracının itirazı üzerine, alacaklı-kiralayanın icra mahkemesine başvurarak “itirazın kaldırılması icra inkar tazminatı ve tahliye” isteminde bulunması ve kiracı tarafından da -“cevap dilekçesi” nde veya “yargılamanın her aşaması” nda- “istemin reddine, lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine” karar verilmesinin talep edilmesi üzerine, mahkemece –esasa ilişkin nedenlerle– “itirazın kısmen/tamamen kaldırılması”- na karar verilmesi halinde; davacı yararına, kabul edilen kira alacağının aslı üzerinden; reddedilen kısım yönünden de davalı yararına %40’dan az olmamak üzere (iyiniyet/kötüniyet aranmaksızın) icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği; buna karşın davanın usulden (süreden, husumetten vb.) reddedilmesi halinde, “icra inkar tazminatı” na hükmedilemeyeceği-
Kiracının kira sözleşmesini, süresinden önce tek taraflı ve haksız olarak feshetmesi halinde, kural olarak kira sözleşmesinin süresinin sonuna kadar kira parasından sorumlu olacağı; tahliye tarihine kadar ödenmeyen kira alacağı yönünden “itirazın kaldırılması” na, tahliye tarihinden sonraki kira alacağının miktarını saptamak yargılamayı gerektireceğinden, “bu döneme ilişkin alacak isteminin reddine” karar verilmesi gerekeceği-
İhtarlı ödeme emrindeki 30 günlük ödeme süresinin geçmesi beklenmeden alacaklı-kiralayan tarafından icra mahkemesine başvurularak “tahliye” isteminde bulunamayacağı-
“Takip konusu kira borcunu ödediğini” ileri süren borçlu-kiracının elindeki ödeme belgelerini –itirazı sırasında icra dairesine ibraz etmemiş dahi olsa– yargılamanın her aşamasında icra mahkemesine (ya da temyiz dilekçesi ekinde; Yargıtay ‘a) sunabileceği-
Kiralayanın ölümü halinde, bir mirasçının tek başına takip yapma ve dava hakkı bulunmadığı; “elbirliği halinde mülkiyet” durumu söz konusu olduğundan ve mirasçılar arasında “zorunlu dava arkadaşlığı” bulunduğundan, öncelikle takibin birlikte yapılması ve daha sonra tahliye davasının da birlikte açılması gerekeceği; mirasçılardan bir veya birkaçının, önce icra takibi yapıp, daha sonra icra mahkemesinden “itirazın kaldırılması” na ve “tahliye” ye karar verilmesini isteyemeyeceği-
Tahliye davaları “acele davalar”dan olduğundan kiracı hakkında iflasın ertelenmesi kararı ile mahkemece verilmiş olan tedbir kararının tahliye davasının görülmesine engel teşkil etmeyeceği-