Dava konusu taşınmaz, 01.01.2002 tarihinden sonra, başka bir anlatımla yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alındığına, TMK.239/son maddesinde; “…aksine anlaşma yoksa tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür; durum ve koşullar gerektiriyorsa ayrıca borçludan güvence istenebilir…”denildiğine, mahkemece karar tarihinden itibaren alacağa faiz yürütülmesi gerekeceği-
Gerekçeli kararın kısa karara ve gerekçenin hükme uygun olması gerektiği-
Taşınmazın 01.01.2002 tarihinden sonra edinildiğinin tespit edilmesi halinde, kural olarak taşınmaz edinilmiş mal olarak kabul edileceğinden, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gerekeceği-
Mal rejiminin tasfiyesi kapsamındaki alacak istek tutarında, isteğin kabulle sonuçlanan kısmı yönünden; davacı yararına, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 12. maddesi birinci bölümü gereğince nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Kural olarak 4721 Sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra bir yıl içerisinde taraflarca başka bir mal rejimi seçilmediğinden yanlar arasında bu tarihe kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten sonra edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olması gerekeceği-
Eşlerden biri kişisel mal veya geliri ile diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık almaksızın katkıda bulunmuş ise, tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında değer artış payı alacağının belirlenmesi gerekeceği-
Katılma alacağı davasında, eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gerekeceği-
Katılma alacağı davalarına konu bu tür alacaklar söz konusu olduğunda ancak, TBK'nun 185. maddesi kapsamı gözetilerek üçüncü şahıs (somut olayda Tasfiye Halindeki İhlas Finans Kurumu) nezdindeki hesapta bulunan davalı-borçluya ait ve ödenecek miktardaki paradan, davacı-alacaklının alacağı (hak ettiği oran kadar) oranında mahkeme kararıyla davacı-alacaklıya temliki (devri) ile sorunun çözülebileceği-
Araca ait alım ve satım belgeleri ile araç için kullanılan krediye ilişkin belgeler getirtilerek 30.05.2005 tarihinde elden çıkarılan araca ilişkin davalının kalan kredi borcuna karşılık olarak aracı devrettiği iddiası üzerinde durulması ve aracın devredildiği 30.05.2005 tarihindeki sürüm değeri (TMK. m. 232, 235/2. fıkra) hesaplamaya esas alınması, edinilmiş malın borcu (pasifi) olan devir tarihinden sonraya kalan kredi borcu sürüm değerinden düşürülmesi ve ortaya çıkacak miktar üzerinden katılma alacağı belirlenmesi (TMK. m. 236/1.fıkra) ve belirlenecek toplam katılma alacağına karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Kural olarak, yanlar arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermekte olup mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının boşanma dava tarihi itibariyle doğacağı; ancak, bu hakkın kullanılabilmesi ve tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesinin zorunlu olması gerekeceği-