Hukuki ehliyetsizlik ve aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil talebine-
İ.lı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların isbatının, şekle bağlı olmayan yazılı delil olduğu; inanç sözleşmesi olarak adlandırılan bu belgenin, sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesi gerektiği ve bunun dışındaki bir kabulün, 5.2.1947 tarihli, 20/6 sayılı İ.ları Birleştirme Kararının kapsamının genişletilmesi, hem de taşınmazların tapu dışı satışlarına olanak sağlamak anlamını taşıyacağından, kendine özgü bu sözleşmelerle bağdaştırılamayacağı-
İş yeri olarak alınan taşınmazın hile ile bedelinin yüksek gösterildiğinden bahisle, aradaki farkın tahsili istemiyle açılan alacak istemi-
HMK. mad. 140 ve 141 uyarınca, ön inceleme duruşmasında saptanan uyuşmazlık birlikte değerlendirildiğinde, davacının, açıkça hile hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğu anlaşıldığından, taraf delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelemede hataya düşülerek "muris muvazaası olgusunun ispatlandığı "gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı- Hilenin her türlü delille ispat edilebileceği, iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı olmadığı ve aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi ya da dava yoluyla da kullanılabileceği-
74 yaşında olduğunu, 1992 yılında beyin felci geçirdiği için bakıma muhtaç hale geldiğini, tarihini hatırlamadığı bir zamanda davalı torununun, kendisine bakacağını söylemesi üzerine maliki olduğu 80 parsel sayılı taşınmazda yer alan 12 nolu bağımsız bölümü bağış yoluyla devrettiğini, ancak davalının daha sonra kendisiyle ilgilenmediğini, kandırıldığını ileri sürerek sözü edilen bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescile-
Hilenin (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlandığı, hatada yanılma, hilede ise yanıltmanın söz konusu olduğu, 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşmenin bağlayıcı sayılamayacağı, değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan tarafın hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabileceği ve verdiği şeyi geri isteyebileceği-
Ehliyetsizlik ve hile hukuksal sebebine dayalı tapu iptali tescil isteği-
Bilindiği üzere; aldatmanın (hile), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak,veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanacağı, hatada yanılmanın hilede yanıltmanın söz konusu olduğu, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36/1. maddesinde (881 sayılı Borçlar Kanunu'nun (B.K. 28/l. maddesinde) açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşmenin bağlayıcı sayılamayacağı, değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan tarafın hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabileceği ve verdiği şeyi geri isteyebileceği-
Hile (aldatma) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği-
"hile" hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteği-