Davacı borçlunun "bononun başka bir ticari ilişkinin teminatını teşkil etmek üzere düzenlenerek verildiği, ancak ilgilisinin bu teminatı kabul etmemesi üzerine bonoyu ele geçiren davalının, bonodaki boşlukları kendi lehine doldurarak takibe koyduğu"na ilişkin iddiasının, "aldatma" tanımına uymadığı ve buna yönelik olarak tanık deliline de başvurulamayacağı- Sözleşme teorisi ve güven ilkesi de dikkate alındığında davalının, şu veya bu nedenle kendisine tevdi edilmiş bulunan boş bonoyu, aradaki anlaşmaya aykırı biçimde kendi lehine doldurduğu şeklinde ifade edilen iddianın ancak yazılı delille ispatlanabileceği- Davalı hakkında resmî evrakta sahtecilik suçundan açılan ceza davasında "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB)" dair verilen kararın bir mahkumiyet kararı sayılmayacağı ve hukuk hâkimini bağlamayacağı- Yerel mahkemenin iddiaları, "aldatma" olarak değerlendirmesi ve bunun ispatı için tanık deliline başvurarak karar vermesinin yerinde olmadığı-
Dava konusu hisselerin satış bedelinin piyasa şartlarının çok altında olduğu (m2 sini 108,33 TLye satılan hisselerin, satış tarihindeki rayicin 400,00 TL olduğu) ve aynı taşınmazda hissesi bulunan ve davacının aracı olduğunu iddia ettiği kişi ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde kararlaştırılan rakamın davacıların hissesinden yaklaşık 4 kat daha fazla olduğu anlaşıldığından, elde edilen menfaat dengesinde davalı açısından bir yararlanma olduğu, ayrıca tanık beyanları dikkate alındığında da davacıların bölgedeki emlak değerlerinden bilgi sahibi olmadığı, tecrübesiz olup maddi zorluk içerisinde olduğu, yakın taşınmazların başka taşınmaz malikleri tarafından çok daha yüksek bedellere satıldığı, davalının bu oransızlığı bilebilecek durumda olduğu görüldüğünden, mahkemece "aşırı yararlanma ve aldatma nedeni ile taraflar arasında düzenelenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine" ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşmenin bağlayıcı sayılamayacağı; koşulların varlığı halinde aldatılan tarafın hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabileceği ve verdiği şeyi geri isteyebileceği- Aldatmanın (hile) her türlü delille ispat edilebileceği- Davacının aldatma (hile) iddiası yönünde bildirdiği tanıkların dinlenmesi gerektiği- 
Hilenin her türlü delille ispat edilebileceği- Mahkemece, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, araştırma ve inceleme yapılması, aynı zamanda tanık deliline dayanan davacıya tanık listesini bildirmesi için süre tanınması, bildirilecek olan davacı tanıklarının ve bildirilmiş olan davalı tanıklarının usulüne uygun dinlenilmesi, toplanan delillerin toplanacak delillerle birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Adi senede dayalı olarak yürütülen icra takibine karşı borçlunun açtığı menfi tespit dosyasında teminat karşılığında verilen tedbir kararının icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı olduğu, bu tedbirin, mahiyeti itibariyle tahsil aşamasına gelen paranın alacaklıya ödenmesini engellemeye ve dava sonucuna göre hareket edilmesine yönelik olup, takibin durmasına ve haciz yapılmasına engel teşkil etmeyeceği- Davanın alacaklı lehine sonuçlanması halinde ihtiyati tedbirin kalkacağı- Hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan almasının doğal olduğu, bu halde tayin edilecek zararın asıl alacağın takip tarihine göre yüzde yirmi veya kırkından aşağı olamayacağı-
Davacı "...davalının, bankadan ihtiyaç kredisi almak ve buna karşılık teminat olarak taşınmazı ipotek ettirmek gerektiği konusunda kendisini ikna etmesi üzerine tapuda işlem yaptıklarını, daha sonra davalının kendisinden kira bedeli ödemesi, aksi halde tahliye istemesi üzerine, yaptıkları işlemin ipotek değil, davalıya temlik işlemi olduğunu öğrendiğini" ileri sürerek, hile ile gerçekleştirilmiş satış işlemi nedeniyle tapunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş olup, ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Korkutma (ikrah), aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil olmadığı takdirde tazminat istemi-
Hukuki ehliyetsizlik ve aldatma (hile) hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteği-
Hile hukuksal nedenine dayalı davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu- HMK. mad. 178 uyarınca, davalının zarar ve ziyanının karşılanması bakımından, mahkeme veznesine depo edilen bedel bakımından mahkemece hüküm kurulmamış olmasının bozma sebebi olduğu-
Tapu iptali ve tescil istemi-