Basit yargılama usulünün uygulandığı istihkak davasında ve bu davaya karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasında; davacı-alacaklı tarafın ilk yenilemeden sonra duruşmaya katılmamış olması nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
2013 yılında İcra Mahkemeleri’nce istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyiz konusu 5.240,00.-TL’sının üzerinde bulunmasının gerektiği, davacının konutunda haczedilen eşyalara ilişkin temyiz konusu mahcuzların değeri 5.240.-TL’sının altında olduğundan, temyiz dilekçesinin reddi gerekeceği-
Açılan istihkak davasında, davanın konusuz kaldığı, yargılama sırasında satışın durdurulmasına karar verilirken teminat alınmasının kararlaştırılmadığının anlaşıldığı, alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için aranan yasal şartların oluşmadığından alacaklının yararına tazminata karar verilemeyeceği- İstihkak davası konusuz kaldığında, karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, maktu karar ve ilam harcı ile yargılama giderleri ve nispi vekâlet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesinin gerekeceği-
İstihkak davalarının İİK’nun 97/11. maddesi uyarınca genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabi oldukları-
İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiğinden dava şartı yokluğundan davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalı alacaklı yararına maktu vekâlet ücretine de hükmedilmesi gerekeceği-
6100 s. HMK.’nda 1086 s. HUMK.’nun 512. maddesine paralel bir düzenlemenin getirilmemiş olduğunu, HMK.’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılan istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemelerinde açılabileceği (İİK. mad. 4, 50; HMK. mad. 5, 6), davanın bunların dışındaki bir yerde açılması halinde ise, yetki ilk itirazında bulunulmuşsa, yetkisizlik kararı verilmesi gerekeceği (HMK. mad. 19, 331)-
İcra mahkemesince verilen kararlar (istihkak, ihalenin feshi isteminin reddi hariç) kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden bu kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamayacağı-
İstihkak davalarına umumi hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılacağı, davanın açıldığı tarih ve tamamlanmış iş olduğu nazara alınarak, davada HMK’nun 320. maddesinin değil; HUMK’un 409. maddesinin uygulanacağı ve dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği-
Dosya içeriğinden, dava konusu haczin, yargılama sırasında alacaklı vekili tarafından 24.05.2012 tarihinde takipten feragat edilmesi üzerine fek edilerek dosyanın işlemden kaldırıldığının anlaşıldığı, bu durumda konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olduğu, ancak; iddia ve savunmalara ilişkin tüm delillerin toplanmadığı, tanıkların dinlenmediği, tüm deliller toplanarak, sonuçta davanın haklı veya haksız açılmış olmasına göre vekalet ücreti ve masrafın taraflardan hangisine yükletileceğinin saptanmasının gerekeceği, bu hususa dikkat edilmeyerek vekalet ücreti ve masraf konusunda yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Haczin, borçlunun ev veya işyerinde değil de, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmediği, üçüncü kişiye ait ev ya da işyerinde yapılmış olması halinde 99. maddenin uygulanarak alacaklıya istihkak davası açması için süre verilmesi gerekeceği-