İcra mahkemesince ‘takibin ertelenmesine’ veya ‘ihtiyati tedbir yoluyla icranın durdurulmasına’ karar verilmiş olmadıkça alacaklı yararına % 40 (şimdi; 6352 s. K. gereğince % 20) tazminata hükmedilemeyeceği-
İstihkak davalarında, harcın takip konusu alacak miktarı ile dava konusu olan mahcuzların değeri karşılaştırılarak daha düşük olan değerden hesap edileceği- Karar ilam harcının eksik alınması harcın kamu düzenine ilişkin olduğundan, temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın düzeltilmesi gerektiği-
İstihkak davalarına umumi hükümler dairesinde ve basit yargılama usulüne göre bakılacağı, davanın açıldığı tarih ve tamamlanmış iş olduğu nazara alınarak, davada HMK’nun 320. maddesinin değil; HUMK’un 409. maddesinin uygulanacağı ve dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği-
Alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için İİK. m.97’deki düzenleme kapsamındaki tüm koşulların bir arada bulunmasının, buna göre üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddinin yanı sıra teminat karşılığında takibin ya da satışın ertelenmesi kararının da bulunmasının gerekeceği, davacı 3.kişinin açtığı istihkak davası reddolunduğundan ve davalı alacaklı vekilinin İİK'nun 97.maddesine dayalı olarak tazminat istemi bulunduğundan, davalı alacaklının talep ettiği tazminat hususunda mahkemece olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmesi gerekeceği-
İstihkak davası sırasında icra mahkemesince verilen tedbir kararının, davaya konu taşınırlar hakkında satışın durdurulmasına ilişkin olup, takibin tümden durdurulmasına yol açmayacağı- Bu nedenle mahkemece yalnız istihkak davasının konusunu oluşturan mallar ve bu malların paraya çevrilmesi sonucu dosyaya giren bedelleri hakkında takibin durduğunun kabulüne karar verilmesi gerekirken, takibin tümden durdurulması yönünde hüküm tesis etmesinin isabetsiz olduğu-
İflasın açılmasının, borçlu aleyhine haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durduracağı, kararının kesinleşmesi ile bu takiplerin düşeceği-
İstihkak davalarının İİK’nun 97/11. maddesi uyarınca genel hükümler dâhilinde basit yargılama usulüne tabi oldukları, davanın, 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı, anılan Kanun’un 320/1. maddesi ile basit yargılama usulüne tabi davalarda, mümkün olan hallerde taraflar duruşmaya davet edilmeden dosya üzerinden karar verilme olanağı getirilse de, bunun için, tarafların sundukları delillerinin karar vermek için yeterli olması gerekecek olup, somut olay bakımından duruşmalı inceleme yapılmadan dosya üzerinde karar verilemeyeceği-
3. kişinin açtığı istihkak davasında istihkak iddiasının reddine karar verilmesiyle, tasarrufun iptali davası konusuz kaldığından, davalı karşı davacı alacaklının söz konusu taşınmaza ilişkin tasarrufun iptali davası açmasında artık hukuki yararının da kalmadığı-
Davacı karşı davalı 3. kişi tarafından açılan istihkak davasının yargılaması sonucunda istihkak iddiasının reddine, takibin devamına karar verildiği, üzerinde haciz şerhi bulunan taşınmaza ilişkin davalı karşı davacı alacaklı için satış isteme imkanı doğmuş olduğundan karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının artık konusuz kaldığı, davalı karşı davacı alacaklının söz konusu taşınmaza ilişkin tasarrufun iptali davası açmasında artık hukuki yararı kalmadığı hususu gözden kaçırılarak tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olduğu-
Basit yargılama usulünün uygulandığı istihkak davasında ve bu davaya karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasında; davacı-alacaklı tarafın ilk yenilemeden sonra duruşmaya katılmamış olması nedeni ile dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-