İCRA VE İFLÂS KANUNU > 4 - Haciz Yoliyle Takip > - II. HACİZ > - İstihkak iddiasına itiraz : > - A - Borçlunun zilyedliği: > Madde 97 - 2- Üçüncü şahsın istihkak iddiası
İcra mahkemelerince verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, dava değeri parasal sınırıyla ilgili 12.11.2010 gün ve 27757 sayılı Resmi Gazete’de ilan edilen Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde, 2010 yılı için belirlenen yeniden değerlendirme oranının % 7,7 olarak öngörüldüğü, buna göre; 2011 yılında icra mahkemelerince istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyize konu dava değerinin 4.420,00 TL’sını geçmesi gerektiği, ayrıca istihkak davalarında dava değeri, alacak miktarı ile hacizli malın değerinden hangisi daha azsa ona göre belirleneceği, iki ayrı hacze yönelik aynı davada istihkak iddia edildiğine göre; dava değerinin her bir haciz açısından ayrı ayrı ele alınıp tayininin gerektiği-
Dava konusu haciz, borçlunun eski faaliyet adresinde yapılmış olduğundan; İİK'nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekeceği-
Haciz tutanakları İİK'nun 8/son maddesi gereğince aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup, davacı taraf haciz tutanağında yer alan hususların geçerli olmadığını ortaya koyan delilleri sunamadığından, İİK'nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekeceği- İspat yükü altında olan üçüncü kişinin dayandığı kantar fişleri, adi nitelikteki satış sözleşmeleri ve diğer deliller her zaman temini mümkün belgelerden olup, karinenin aksini kanıtlamaya elverişli olmadığı-
Haciz nedeniyle yapılan istihkak iddiası üzerine, icra müdürünün İİK'nun 97 ve 99. maddelerine ilişkin uygulaması ve kararına ilişkin şikayetin yedi gün içinde şikayet konusu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren yapılması gerektiği- Haciz sırasında şikayetçiler hazır olmadığı gibi kendilerine hacizle ilgili herhangi bir tebligat da yapılmadığından, haciz sırasında şirketi temsile yetkili olmayan çalışanın hazır olması da şikayetçi şirketin haczi öğrendiği sonucunu doğurmayacağından, mahkemece, şikayetin esasının incelenmesi gerektiği-
İstihkak davası sonucunda davanın kabulüne karar verilmesi halinde “haczin kaldırılması” şeklinde hüküm kurulması gerekirken “mülkiyetin …….’ya ait olduğunu tesbitine” yönelik karar verilemeyeceği-
Takip borçlusunun iflas etmiş olması ve iflas kararının kesinleşmiş olması halinde İİK.nun 193/II maddesine göre haczin düşeceği ve davanın konusu kalmamış olacağından mahkemece "davanın konusu kalmadığından, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi ve yargılama giderlerinin davanın açılmasına neden olan tarafa yüklenmesi gerekeceği-