Boşanmanın eki niteliğinde olan yoksulluk ve iştirak nafakasının hüküm kesinleşmeden takibe konulamayacağı,tedbir nafakasının ise hüküm kesinleşmeden icra edilebileceği-
Takipte taraf olarak gösterilmeyen davacının taraf sıfatı olduğu kabul edilerek sorumluluğu cihetine gidilemeyeceği-
Taşınmazın aynı ihtilaflı olmayıp istem fuzuli işgal nedenine dayalı elatmanın önlenmesi istemine dayalı olup, ilamın infazı için kesinleşmesinin gerekmeyeceği-
Borçlunun kendisine tebliğ edilen icra emrindeki borç miktarından sorumlu olduğundan bahisle borçluya takip talebine uygun icra emri tebliğ edilmesi gerekeceği-
Borçlunun haksız işgalci olduğuna ilişkin verilen müdahalenin men'i kararı, taşınmazın aynına ilişkin bir ihtilafı değil, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğine dayandığından ilamın infazı için kesinleşmesinin beklenmeyeceği-
İlamda hükmedilmesi halinde temelde temerrüt olgusu bulunduğundan ilama dayalı alacaklar için BK. mad. 104/son (şimdi; TBK. 121/son) gereğince karar tarihinden itibaren de faiz istenemeyeceği-
Gayrimenkulun aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek bulunmadığı-