Şikayete konu takiplerdeki dayanak ilamlarda 2 davalı olup, borçluların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları yönünde bir açıklamaya yer verilmediğinden, borçlular, ilamda yazılı miktarın 1/2'sinden sorumludurlar .Bu açıklamalar ışığında icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
İlamda şikayetçinin taraf olmadığı ve aleyhine hüküm kurulmadığı halde, aleyhine ilamlı takip yapılamayacağından, şikayetin kabulü ile şikayetçi hakkındaki takibin iptali gerekeceği-
Mahkemece haciz işlemine geçilebilmesi için İİK'nun 32. maddesinde belirtildiği şekilde usulüne uygun icra emri tebliği gerektiği, hususu nazara alınarak, takip kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılması gerekeceği-
Mahkemece, alacaklının kabul ettiği ibraname içeriğine göre, maddi tazminat ve ibraname tarihine kadarki birikmiş iştirak nafaka borcunun bulunmadığı nazara alınarak bu kısım için icranın geri bırakılmasına, ancak bu tarihten sonraki iştirak nafakasına ilişkin borcun alacaklı anneye ödendiğine dair belgenin ve kabulün bulunmadığı, üçüncü kişilere çocukların eğitim giderleri olarak yapılan harcamaların nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabulünün mümkün olmayıp, bunun, ahlaki bir borcun yerine getirilmesi anlamında kabulü gerekeceği-
Dayanak ilamın karar tarihinin 18.10.2012 olup, haciz yasağının getirildiği 11.06.2013 tarihinden önce olduğu, alacağın doğumuna sebep olan idari eylemin 1983 yılından öncesine ait olduğuna ilişkin iddia ve bilgi olmadığından, kamulaştırmasız elatmaya ilişkin eylemin 1983 yılından sonra olduğunun kabulünün gerekeceği, bu durumda, İdarenin mallarına haciz konulmasında yasaya aykırılık olmayıp, şikayetin reddi yerine kabulünün isabetsiz olduğu-
Borcun faizi ile ödenmesinden sonra Yargıtay'da yapılan içtihat değişikliğinin infaz edilmiş borç yönünden alacaklıya yeniden bir hak bahşetmeyeceği, içtihat değişikliğinin infaz edilmemiş derdest alacaklar için uygulama yeri bulacağı-
Borçlu şirket lehine verilmiş olan tedbir kararının, hakkında tedbir kararı bulunmayan 3. kişinin malik olduğu taşınmaz yönünden alacaklı tarafından başlanmış olan ipoteğin paraya çevrilmiş olan takibe devam olunmasına engel teşkil etmeyeceği-
Takibin dayanağı, İş Mahkemesi’nin ilamında tahsiline karar verilen fazla mesai ücreti, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti,vekalet ücreti, yargılama gideri ve işlemiş faiz alacaklarının davalılardan (borçlulardan) müşterek ve müteselsilen tahsili yönünde hüküm tesis edilmediğinden davalılar (borçlular) arasındaki sorumluluğun eşit olduğunun kabulü gerekeceği-
Takip dayanağı ilamda her ne kadar satışı vaad edilen taşınmazın bedeline hükmedilmiş ise de; mahkemece tapu iptali tescil talebi, bir başka anlatımla, taşınmazın aynı tartışıldığından, uyuşmazlığın özünde ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilafı bulunmakla bu ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, bu durumda mahkemece, anılan sebebe dayalı şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-