Takibe konu ilamda yer alan davalı şirket unvanının sehven yanlış yazıldığının anlaşılması halinde, isim benzerliği sebebiyle kendi aleyhlerine düzenlenen icra emrinin iptalini isteyen şirketin şikayetinin reddi gerekeceği-
İşe iadeye ilişkin "tazminat miktarının 4 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine ilişkin kararın likit bir alacağın tahsiline dair eda hükmünü içermediği- Aynı ilamda yer verilen yargılama gideri ile vekalet ücreti dışındaki hüküm bölümünün eda hükmü taşımadığı ve ilamda yer almayan noter ihtar ücretinin ilamlı takip konusu yapılamayacağı- Yargılama gideri ve vekalet ücreti ile bu alacakların faizi dışındaki alacaklar yönünden takibin iptali gerekeceği-
Mahkemece, ilam ve yasa maddesi gözönüne alınarak, Devlet Bankalarının yabancı parayla açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranları sorularak bu oranlar üzerinden yaptırılacak inceleme ile sonuca gidilmesi gerekeceği-
"İşverence yapılan feshin geçersizliğine, davacının davalıdaki işine iadesine, davacının yasal sürede başvurmasına rağmen süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine, davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” şeklindeki kararın bu haliyle likit bir alacağın tahsiline dair eda hükmünü içermediği, aynı ilamda yer verilen yargılama gideri ile vekalet ücreti dışındaki hüküm bölümünün eda hükmü taşımadığı ve ilamda yer almayan noter ihtar ücretinin ilamlı takip konusu yapılamayacağından, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile bu alacakların faizi dışındaki alacaklar yönünden takibin iptali gerekeceği-
İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacıların payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin ilama konu alacağın Kamulaştırma Kanunun kapsamında değerlendirilmesi gereken bir alacak olduğu ve bu ilamın kesinleştiği tarihe kadar geçen dönem için ilam uyarınca "yasal faiz", kesinleşme tarihinden sonraki dönem için ise, 17.10.2001 tarihinde yürürlüğe giren 4709 sayılı Kanunla değişik Anayasa'nın 46/son maddesi hükmü uyarınca, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerekeceği-
Şikayete konu takiplerdeki dayanak ilamlarda 2 davalı olup, borçluların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları yönünde bir açıklamaya yer verilmediğinden, borçlular, ilamda yazılı miktarın 1/2'sinden sorumludurlar .Bu açıklamalar ışığında icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
İlamda şikayetçinin taraf olmadığı ve aleyhine hüküm kurulmadığı halde, aleyhine ilamlı takip yapılamayacağından, şikayetin kabulü ile şikayetçi hakkındaki takibin iptali gerekeceği-
Mahkemece haciz işlemine geçilebilmesi için İİK'nun 32. maddesinde belirtildiği şekilde usulüne uygun icra emri tebliği gerektiği, hususu nazara alınarak, takip kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılması gerekeceği-
Mahkemece, alacaklının kabul ettiği ibraname içeriğine göre, maddi tazminat ve ibraname tarihine kadarki birikmiş iştirak nafaka borcunun bulunmadığı nazara alınarak bu kısım için icranın geri bırakılmasına, ancak bu tarihten sonraki iştirak nafakasına ilişkin borcun alacaklı anneye ödendiğine dair belgenin ve kabulün bulunmadığı, üçüncü kişilere çocukların eğitim giderleri olarak yapılan harcamaların nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabulünün mümkün olmayıp, bunun, ahlaki bir borcun yerine getirilmesi anlamında kabulü gerekeceği-