Takibe konu alacak sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı olup, hüküm altına alınan ilamın kesinleşmesi beklenmeden takibe konulabilmesinin mümkün olduğu-
Özel yasasındaki mevcut düzenleme nazara alınarak, eda hükmü içeren ve kesinleşen Sayıştay kararı ile ilamların icrası yolu ile takip yapılabileceği-
Mükerrer olan takiplerden, ilk takipte icra emrinde ilama aykırılık var ise borçlunun her zaman bunu ileri sürebilmesi mümkün olduğundan ve taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak mahkemenin ilk takipteki alacak miktarlarının ilama uygun olmadığı şeklindeki yorumu ve gerekçesi yerinde olmayıp mükerrer takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, ilk takibin iptaline karar vermesinin isabetsiz olduğu-
İcra dosyasında yapılan haciz nedeniyle takibe konu paranın ödenmesinin faiz şikayetinin esasının incelenmesine engel olmadığı-
Menfi tespit ilamlarının, İİK 72/5. maddesi karşısında kesinleşmeden takibe konulamayacağı- İlamın esas hakkındaki hükmü kesinleşmeden vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına ilişkin hüküm bölümü ayrıca infaz ve icra takibine konu edilemeyeceği-
Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlarının kesinleşeceği ve taraf lehine “usuli kazanılmış hak” doğacağı- Bozma kararına uymuş olan mahkemenin kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremeyeceği-
İlamda faize ilişkin hüküm bulunmaması halinde, icrası kesinleşmesine bağlı olmayan ilamlarda karar tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 1. maddesi koşullarında değişen oranlarda yasal faiz istenebileceği fakat nafaka alacağında, alacak muaccel hale gelmeden faiz istenemeyeceği-