Mahkemece, avans faiz oranının, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı olması halinde; yılın ikinci yarısında bu oranın geçerli olduğu kuralı çerçevesinde faizin hesaplanması için gerektiğinde bilirkişiden raporu alınarak sonuca gidilmesi gerekirken, TCMB tarafından belirlenen ve yayınlanan avans faiz oranlarına göre yapılan ve denetime elverişli olmayan hesaplama ile sonuca gidilip hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Ceza mahkumiyet ilamları kesinleşmeden icra edilemeyeceği; icra hukuk mahkemesinin İİK. mad. 338 uyarınca tazminata yönelik verdiği hükümde ceza mahkumiyeti de yer aldığından, bu kararın eklentisi olan tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de kesinleşmeden infaz olunamayacağı-
Borçlular tarafından ileri sürülen itiraz nedenlerinin gerekçesiyle birlikte tek tek tartışılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği, itiraz nedenleri irdelenmeden ve gerekçelendirilmeden, eksik inceleme ile sonuca gidilemeyeceği ve başka uyuşmazlığa ait gerekçeyle karar verilemeyeceği-
İlamlı icra takibi başlatabilecek olan alacaklı bunun yerine ilamsız icra ile takip başlatmak istemesi, borçlunun icranın geri bırakılması kararı alarak takibi durdurmasını bertaraf etmek veya ilamın bozulması halinde takibin durmasının ve sonrasında alacağın olmadığı ya da daha az olduğunun ilamla belirlenmesi halinde icranın iadesinin yolunu kapatmak olarak değerlendirileceği- İlamlı icra takibi yapabilecek iken ilamsız icra takibi yapılması dürüstlük kuralına aykırı olacağı- İlama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağı ve bu durumun kendiliğinden dikkate alınacağı-
İş mahkemesinin “Davacıya .... aybaşından itibaren 506 s. K. geçici mad. 81/(B)-e uyarınca göre yaşlılık aylığı bağlanması ve birikmiş aylıklarının ödenme tarihlerinden itibaren ay be ay işleyecek yasal faizleri ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitine...” şeklindeki ilamının, olumlu tespit hükmü içermesi nedeniyle, infazı için kesinleşmesi zorunlu değilse de, ilamda, belirli likit bir alacağa ilişkin eda hükmü bulunmadığından, yargılama gideri ve vekalet ücreti dışında kalan asıl alacak yönünden ilamlı takibe konu edilemeyeceği-
İlama göre alacaklının ilama konu taşınmazı takipten önce başkasına devrettiği durumda taşınmaz üzerinde tasarruf hakkı kalmadığından başlatılan takibin iptali gerektiği-
ilama dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılamayacağı-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılması olup hukuk düzeni tarafından korunamayacağı; ilam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatmasının yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymayacağı-
Mahkemece, sadece Haziran 2010 ile Ekim 2010'a kadarki beş aylık birikmiş nafaka talep edildiği, devam eden aylar nafakası yönünde bir talep bulunmadığı halde, alacaklının takip talebini aşar şekilde yaptığı başvuru üzerine icra dairesince borçluya gönderilen muhtıranın geçersiz olduğu ve sonuç doğurmayacağı, şikayete konu takip dosyasında düzenlenen icra emrinin ise, sadece daha önce başlatılan takipte istenen beş aylık nafaka yönünden mükerrer tahsilat oluşturacağı, kalan nafakalar yönünden mükerrer tahsilat oluşturmayacağı-