Haciz müzekkeresinde belirtilen toplam borç miktarından başka haciz müzekkeresinin bulunmadığı ve bu durumda haciz uygulamasının belirtilen toplam borç miktarı için olması gerektiği-
Her ne kadar örnek 4-5 numaralı icra emrinde, tahliyenin talep edilmesi doğru değil ise de infaza ilişkin tutanakda ilamın infazının işgal edilen yere müdahaleye yedi gün içinde son verilmesi ihtarı şeklinde yapıldığı, tahliyeye ilişkin bir işlemin yapılmadığı görülmekle, infaz işleminde ilama aykırılık bulunmadığı-
İlamda asıl alacak ve eklentilerinin davalılardan (borçlulardan) müteselsilen tahsili yönünde hüküm tesis edilmemiş sadece müştereken tahsiline denmiş olduğundan davalılar (borçlular) arasındaki sorumluluğun eşit olduğunun kabulü gerekeceği-
Takip dayanağı ilamda tapu iptal ve tescil talebinin reddedildiği, davacının hükmü bu yönüyle kabullenerek temyiz etmediği ve bu nedenle mülkiyet hususunun kesinleştiği, yalnızca bedele ilişkin hükmün temyiz edilmesi nedeniyle kesinleşmediği, ancak yasal düzenleme gereğince ilamın bu bölümünün icrasına engel bir durum kalmadığı nazara alınarak, şikayetin reddinin gerektiği-
İcra Mahkemesine başvurusunda ilamda aleyhine bir hüküm bulunmadığını, bu nedenle hakkında takip yapılamayacağını ileri süren taraf hakkında takibin iptaline karar verilmesi gerekirken icranın geri bırakılması yönünde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Talep edildiği aşamada tedbir nafakası alacağı ilama bağlanmış olduğundan ilamlı takip yapılabileceği-
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğu ve bu durumun hukuk düzeni tarafından korunamayacağı-
İcra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı- İlamda asıl alacağın davalılardan (borçlulardan) müşterek ve müteselsilen tahsili yönünde hüküm tesis edilmediğinden davalılar (borçlular) arasındaki sorumluluğun eşit olduğunun kabulü gerektiği-
Tarafları aynı olan ve aynı alacaktan kaynaklanan ilamlar için itiraza konu takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılmasının yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisine aykırılık teşkil etmesi sebebi ile ayrı takip yapılmaması gerektiği-
İlamın onanan kısmı yönünden takibe devam edilebileceği ve bu kapsamda teminat mektubunun nakde çevrilerek alacaklıya ödenmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı, ancak bozulan ücret alacağı yönünden bu kısma ilişkin asıl alacak ile istenen faizi ve feri alacakları (vekalet ücreti, yargı gideri) yönünden takibin durdurulması gerektiği-