Takibe dayanak ............. Asliye Hukuk Mahkemesi .............. sayılı ilamında, davacı tarafça tapu iptal ve tescil ile eski hale getirme bedeli ve yoksun kalınan bedelin davalı tarafından davacıya ödenmesine karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verilerek Antalya ili Finike ilçesi Atalanı Köklükum mevkii 189 Ada 67 parsel sayılı taşınmazda ................... adına kayıtlı 2800/5721 payın iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline, 217.733,50 TL eski hale getirme, 726.360,00 TL yoksun kalınan gelir toplamı olan 944.093,50 TL'nin davalı ...............'dan alınarak davacıya verilmesine " karar verildiği, bu haliyle ilamın, tapu sicilinde değişiklik yaratacak mahiyette ve taşınmazın aynına ilişkin olup, kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği-
TC Anayasası’nın 4709 sayılı Yasa ile değişik 46/son maddesi hükmüne göre; kesin hükme bağlanan (kesinleşmiş) kamulaştırma bedellerinin ödenmemesi halinde 17.10.2001 tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizin uygulanmasının talep edilebileceği, bu oranın, kararın kesinleşme tarihinden sonrası için yapılacak hesaplamada dikkate alınacağı- İlk Derece Mahkemesince, takip dayanağı ilamın kesinleşme tarihine kadar yasal faiz, kesinleşmeden itibaren şikayete konu dosya hesabı tarihi olan 27.12.2021 tarihine kadar ise Anayasa’nın 46/son maddesinde yer alan faizin uygulanacağı dikkate alınarak, bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle, şikayete konu dosya hesabı tarihi itibariyle bakiye dosya borcunun belirlenmesi gerekeceği-
Takip dayanağı ........... Asliye Hukuk Mahkemesinin ........ sayılı ilamı ile davanın menfi tespit davası olarak açıldığı sonrasında istirdat davasına dönüştüğünün, ilamın kesinleşmediğinin, takibe ise ilamda hükmedilen alacak, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin konulmuş olduğunun görüldüğü, bu durumda ilamın hüküm fıkraları bir bütün olup aynı ilamda menfi tespite de hükmedildiğinden, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderine de tümü üzerinden hükmedilmiş olduğu da görülmekle ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği, o halde, ilk derece mahkemesinin şikayetin kabulü ile takibin iptaline ilişkin kararı yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dayanak ilam bozulmakla, hüküm ortadan kalktığından bozma ile ortadan kalkan ilama ilişkin hesaplama yapılmasının usul ekonomisi ilkesine aykırılık teşkil ettiği- Birleşen davada şikayetin konusunu teşkil eden dayanak ilam şikayet tarihinden sonra bozularak ortadan kalktığına göre; İlk Derece Mahkemesince, şikayetin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek 6100 sayılı HMK'nun 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin ve istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddinin isabetsiz olduğu-
12. HD. 21.11.2023 T. E: 908, K: 7570
Kök bilirkişi raporunun 3. sayfasındaki oranlar ile 4. sayfasındaki oranlar farklı ise de, bunun yazım hatası olduğu 3. sayfadaki oranların ve hesaplamanın doğru olduğu dosya kapsamından ve banka cevabi yazılarından anlaşılmış ancak Bölge Adliye Mahkemesince gerekçesi doğru tespit edilmiş olsa da; raporun 4. sayfasındaki banka oranlarına göre yapılan hesaplama ile hüküm kurulmamış, itiraz edilen yüksek faiz oranına göre hüküm kurulmuş olmasının isabetsiz olduğu, o halde Bölge Adliye Mahkemesince, kök bilirkişi raporunda belirtilen bankaların belirtmiş olduğu oranlarla bulunan faizlerle hüküm kurulması gerekmekte olduğundan dosya kararının bozulması gerekeceği-
Mahkeme kararıyla "dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere müşterek çocuk için aylık 250,00 TL iştirak nafakasının ve davacı için aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak müşterek çocuk için velayeten, kendi adına asaleten davalı anneye verilmesine, nafaka miktarının her altı ayda bir tefe tüfe oranında ortalama olarak arttırılmasına" dair kararın kesinleşesi üzerine alacaklı tarafından ilama göre, artıştan kaynaklı fark birikmiş nafaka alacağı ve güncel iştirak nafakası alacağının tefe -tüfe oranında artışından kaynaklı güncel fark miktarının ayrı takipte talep edilmesinde hukuka aykırı bir durumun bulunmadığı- Kesişen aylara ilişkin olarak talep edilen toplam birikmiş iştirak ve yoksulluk nafakası alacağı ve bu alacak için talep edilen işlemiş faiz ile yine devam eden aylara yönelik talep edilen iştirak nafaka alacağının kesişen aylara ilişkin olarak sonraki takipte de talep edilmesi mükerrer tahsilata sebep olacağından takibin mükerrer talep edilen bu miktarlar yönünden iptal edileceği, tamamen iptal edilmesinin hatalı olduğu-
Takip dayanağı ilamda müştereken ve müteselsilen tahsil hükmü bulunmadığından hüküm kısmında adı geçen davalıların bu alacak kalemleri yönünden eşit olarak sorumlu olduklarının kabulü gerekeceğinden, borçlunun şikayetinin kabulü ile icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde şikayetin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
12. HD. 25.09.2023 T. E: 2022/13179, K: 5308
12. HD. 13.06.2023 T. E: 2022/12531, K: 4198