Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarının, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olduğu- Dava konusu 16 ve 95 parsel maliki K.D.'in 27.08.2011 tarihinde vefatıyla davacı ve davalıları mirasçı olarak bıraktığı- Muris K.D.'in oğlu davalı R.D.'in babası O.D. 07.12.2010 vefat etmiş, davalı R.D. S.paşa Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/612 Esas 2012/57 Karar sayılı ilamıyla O.D.'in mirasını reddettiği- Davalı R., muris K.'in vefatından önce O.D.'ın mirasını reddetmesi nedeniyle K.'in mirasçısı olma sıfatını yitirmediğinden, davalı R.D. hakkındaki davanın mirasçı sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesinin doğru olmadığı- Dava konusu taşınmaz satış nedeniyle 08.10.2008 tarihinde S.D. adına tescil edildiği- Davacının müstakilen malik olduğu taşınmazda tek başına tasarruf hakkı bulunup ortaklığın giderilmesi davasının konusu olmayacağından ve davacının bu parsel yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından HMK'nın 114/h ve HMK'nın 115/2 maddesi uyarınca davanın bu parsel yönünden reddi gerektiği-
Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekeceği, paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekeceği, ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerlerinin ayrı ayrı tespit edileceği, belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değerinin bulunacağı, bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirleneceği, satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinin de bu oranlar esas alınarak yapılacağı, muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılacağı, bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermenin mümkün olmadığı-
Taşınmazdan elde edilecek bedelin, ilam harcınının veraset ilamı ve bilirkişi raporundaki hisseler oranında taraflara aidiyetine karar verilmiş ise de, dosya içerisinde muris F.K.'a ait Karaman Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1010 Esas, 2006/885 Karar ve 2014/52 Esas, 2014/41 Karar sayılı birbiriyle çelişen iki ayrı bu mirasçılık belgesinin yer aldığı; bu çelişkinin giderilmesi için davacıya süre verilmesi, yeni alınacak mirasçılık belgesi göz önünde tutularak taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerektiği-
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmesi gerektiği- Verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerektiği- Muhdesat hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı belirtilmekle birlikte oran kurulmaksızın satış bedelinin dağıtılmasına karar verildiği- Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıların aidiyetine ilişkin tapuda şerh bulunmamdığı- Muhdesatın aidiyetine ilişkin olarak taraflar arasında çekişme bulunduğundan, HMK. mad. 165 gereğince muhdesatın aidiyeti konusunda iddiası olan taraf ya da taraflara dava açmak üzere uygun bir süre verilmesi gerektiği-
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamının gereği yerine getirilmediği- Sincan Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 04.02.2014 tarihli yazı cevabında özetle; söz konusu taşınmazların imar mevzuatına göre iki kısma ifrazı mümkün olduğu- Taşınmazların aynen taksim edilebileceğine ilişkin bu yazı cevabı müzekkereye eklenmek suretiyle Belediye Başkanlığına yazı yazılarak dava konusu taşınmazların aynen taksiminin mümkün olup olmadığının yasal dayanakları da gösterilmek ve gerekçesi de belirtilmek suretiyle bildirilmesi istenerek alınacak cevaba göre bir karar verilmesi gerektiği-
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan birinin veya birkaçının diğer paydaşlara karşı açabileceği ve HMK. mad. 27 uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunlu olduğu- Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği-
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açabileceği ve HMK. mad. 27 uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunlu olduğu- Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiğii- Dava dilekçesi ve gerekçeli kararın davalı A.K.'a Tebligat Kanununun 10, 21 ve 25. maddelerine uygun olarak tebliğ edilmesi, taraf teşkili tamamlandıktan sonra davanın esasının karara bağlanması gerektiği-
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açabileceği ve HMK. mad. 27 uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunlu olduğu- Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiği-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardan olduğundan, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerektiği; ayrıca paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerektiği- Davalı B.C.'ın dava konusu taşınmaz üzerindeki evin kendisine ait olduğu iddiasında bulunduğundan, muhdesatın aidiyeti davası açması için uygun bir süre verilmesi, verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi gerektiği- Muhdesatın aidiyetine karar verilmesi halinde yeniden inceleme yapılarak alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda yüzdelik oran kurulmalı ve satış sonucunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibine, geri kalan bedelin ise payları oranında tüm paydaşlara (ortaklara) dağıtılmasına karar verilmesi gerektiği-
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmenin ve ona satış bedelinden pay vermenin mümkün olmadığı- Yapılan keşifte dava konusu taşınmazın üzerindeki avlulu kerpiç evin paylı maliklerden davalı B.B.'a ait olduğunun belirlendiği, ayrıca bu konuda tapu kaydında da şerh mevcut olduğu- Dosya içerisindeki bilirkişi raporları ile bu taşınmazla ilgili olarak muhdesat ve zemin değerine göre satıştan elde edilecek gelirin ne şekilde dağıtılacağı konusunda oran kurulduğu anlaşıldığından, hüküm sonucunda bu taşınmaz yönünden satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının açıkça belirtilmesi gerektiği-