"Tebliğ evrakı kime tebliğ edilmişse onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasının bulunması"nın zorunlu olduğu-
Ödeme emrinin “borçlu ile aralarında husumet bulunan kişi”ye tebliğ edilmesinin, Tebligat Kanunu’nun 39. maddesine aykırı olacağından geçerli sayılmayacağı-
Mahkemece tebligatın usulsüzlüğü kabul edildiğine göre, takip şekli göz önüne alınmak suretiyle, Tebligat Kanunu'nun 32.maddesine göre öğrenme tarihinin tespitiyle, icra emri tebligat tarihi ile kıymet takdiri tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya gönderilen ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat evrakının incelenmesinde; tebliğ memurunun ad ve soyadının yazılı olmadığı görülmekte olup, bu hali ile tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Tebligat Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca “tebligat adresinde muhatabın iş yerinde bulunmadığı” belirlenmeden, iş yerinde çalışan başka bir kişiye yapılan tebligatın geçerli olmayacağı-
Muhatabın tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak; maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebileceği-
Yabancı ülkede (İsviçre'de) yaşayan Türk vatandaşı borçluya kıymet takdiri raporu Tebligat Kanununun 25/a maddesine göre tebliğe gönderildiği, Bern Büyükelçiliği- Konsolosluk Şubesince düzenlenen usulüne uygun bildirimin 16.07.2009 tarihinde borçluya –İsviçre’nin mevzuatına uygun şekilde- ulaştırıldığı, Konsolosluktan evrakın borçlu tarafından 30 gün içinde alınmamış olması nedeniyle gönderilen tebligatın 17.08.2009 tarihinde yapılmış sayılacağı-
Her iki tebligat parçasında da tebligat memuru tarafından muhatabın nerede olduğu en yakın komşusuna sorulmuşsa da, komşunun kim olduğu tevsik edilmediği gibi, imzadan imtina edip etmediği hususu da tebliğ mazbatasına yazılmadığından kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebligatlarının usulsüz olduğu-
Mahkemece aile fertlerinin birbirleri yerine adres beyanında bulunabilmelerine olanak tanıyan ve yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde, tebligat yapılan bu adresin, borçlunun bizzat kendisinin imzalı beyanına dayalı olarak tespit edilmiş mernis adresi olup olmadığının usulünce araştırılması, borçlu tarafından bildirim yapılmadığı takdirde,(7201 S.Y. Md.35'e göre tebligat yapılamayacağından) borçlunun ihalenin feshi isteminin şimdiki gibi kabulüne, kendi bildirimine dayandığının tespit edilmesi halinde de ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK. nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunlu olup; icra müdürünün, borçluya çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğini tespit yönünde bir takdir yetkisinin olmadığı-