İflas ve iflasın ertelenmesi davalarının mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinde açılması gerekeceği-
İflasın ertelenmesi talebinin mahkemede incelenmesi (iflasın ertelenmesi talebi üzerine bu talebin kabulüne ya da reddine karar verilmeden önce mahkemece incelenerek hususlar)- iflasın ertelenmesi talebi üzerine, mahkemece talebin yetkili kişi/kişiler tarafından yetkili ve görevli mahkemede yapılıp yapılmadığının, borçlu şirketin/kooperatifin ‘borca batık olup olmadığı’nın, ‘sunduğu iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı’nın –bu konuda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak- incelenmesi, fevkalede mühletten yararlanmış olup olmadığının araştırılması, iflasın ertelenmesi talebinin ilan edilerek bu talebin alacaklılara duyurulmuş olması, borçlunun malvarlığının kaydı değil rayiç değerinin saptanması, tensiple kayyım atanması, borçlunun borca batık olduğunun belirlenmesi halde ıslahının mümkün olup olmadığının –somut verilere dayanılarak üzerinde durulması gerekeceği-
Mahkemece davanın ilanları yaptırmadığı gerekçesiyle iflasına karar verilmişse de, borca batık durumdaki sermaye şirketinin durumu TTK'nın 324. maddesi uyarınca mahkemeye bildirmesi yeterli olduğundan ve bu durum kamu düzenini ilgilendirdiğinden HUMK'un 415/2. maddesi uyarınca işlem yapılarak talebin ilanı gerekeceği-
İflasın ertelenmesi talebi üzerine verilen kararların on günlük temyiz süresi içinde (İİK. 164) temyiz edilebileceği-
İflâsın ertelenmesi kararıyla birlikte mahkemece alınacak iyileştirme tedbirlerinin, şirketin mali durumunu düzeltmeye elverişli olup olmadığının tespitinin, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği, bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği, her ne kadar mahkemenin bilirkişinin oy ve görüşü ile bağlı değilse de, yeterli görmediği bilirkişi incelemesinden sonra, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği–