İCRA VE İFLÂS KANUNU > 6 - İflâs Yoliyle Takip > - IV. DOĞRUDAN DOĞRUYA İFLAS HALLERİ > - Evvelce takibe hacet kalmaksızın iflas: > Madde 179/b - Erteleme kararı ve sonuçları:
İflasın ertelenmesi talebinde bulunulması ve icra takiplerinin İİK’nun 179/b maddesi gereğince durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin, borçlu hakkında itirazın kaldırılması davası açılmasına veya açılan davanın yürütülmesine engel teşkil etmeyeceği-
Her ne kadar iflas erteleme davasında verilen ihtiyati tedbir kararı, takip tarihinden ve ticaret sicil müdürlüğüne yazılan haciz müzekkeresinden sonra icra dosyasına ibraz edilmiş ise de, anılan tedbir kararı takipten önce alınmış olup, mahkeme kararları verildiği andan itibaren hüküm doğuracağı cihetle geç ibraz edilmelerinin sonuca etkili olmayacağını, anılan tedbir, yapılmış ve yapılacak olan takiplerin durdurulmasını içerdiğinden ve dolayısıyla haciz aşamasına geçilemeyeceğinden ticaret sicil müdürlüğüne borçlu şirket ile ilgili haciz müzekkeresi gönderilmesinin mümkün olmadığı-
Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 E., 1990/4 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında Yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla, müdahil N... vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlu tarafça açılan iflasın ertelenmesi davasında icra takipleri, ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının durdurulmasına yönelik verilen ihtiyati tedbir ara kararından sonra yapılan takip ile ilgili olarak, mahkemece bu konuda inceleme yapılmadan her hangi bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu-
İcra müdürlüğünce İİK’nun 66. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de, borçlu vekilinin talebinin, iflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir nedeniyle takibin durdurulmasına ilişkin olduğu, tedbir kararının içeriği dikkate alındığında, icra müdürlüğünün durdurma kararının sonucu itibariyle doğru olduğu-
Borçlu şirketin sunduğu “iyileştirme projesi”nin hedefine ulaşmamış olması, şirketin faaliyetini durdurmuş olması, alacaklılara hiç veya yeterli ödeme yapılmamış olması, projenin inandırıcılığını kaybetmiş olması vb. nedenlerle iflasın ertelenme (erteleme süresinin uzatılması) talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Erteleme süresinin 1 yıl olup uzatma süreleri toplamanın ise 4 yılı geçemeyeceği, sürenin dolduğunun mahkemece re’sen gözetileceği ve derhal iflas kararı verilmesi gerekeceği-
İflasın ertelenmesi talebi üzerine mahkemece karar verilirken borçlunun menfaati kadar alacaklılarında menfaatlerinin gözetilmesi gerekeceği, bu nedenle maddi hukuk alanında sonuçlar doğuran muhafaza tedbirlerine karar verilemeyeceği-