İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için erteleme talebinde bulunan şirketin “borca batık durumda olması”, “mali durumunun iyileştirilmesi ümidinin bulunması” gerekeceği, şirketçe sunulan iyileştirme projesinin somut, uygulanabilir, ciddi, inandırıcı ve şirketi borca batıklıktan kurtarabilecek nitelikte olması gerekeceği-
İcra memurunun mahkemece verilen tedbir kararını infaz etmek için atanmış olması halinde, icra memurunun işlemlerine karşı şikayetin icra mahkemesince değil onu atayan ticaret mahkemesince inceleneceği-
İflas talebinin son ilan tarihinden itibaren yasal 15 günlük sürenin geçirilmesinden sonra iflas davasına müdahale talebinde bulunmuş olan alacaklıların verilen kararın temyiz hakkına sahip olmadıkları –İİK.’nun 179. maddesinin “sermaye şirketinin aktifinin pasifini karşılamaması nedenine dayalı iflas istemine ilişkin olduğu-
Borçlu şirket vekilinin mahkemece “kayyum” olarak atanamayacağı-
İflasın ertelenmesi talebinde bulunan limited şirketin borca batık durumda olduğunun saptanması ve somut belgelere dayanan bir proje sunmaması, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmaması halinde mahkemece “iflas erteleme isteğinin reddine, şirketin iflasına” karar verilmesi gerekeceği-
İflasın ertelenmesinde borca batıklığın tespiti sırasında kaydi değerlerin değil, rayiç değerlerin esas alınması gerekeceği- Mahkemece, borca batıklığın ve iyileştirme projesinin uygulamaya konulması ile birlikte davacı şirketlerin özvarlıklarında meydana gelen değişimin rayiç değerler yerine kaydi değerler esas alınarak tespitine ilişkin bilirkişi heyeti raporuna itibar edilmesinin isabetsiz olduğu-
Müdahil sıfatı bulunmayan tarafın iflasın ertelenmesi talebi üzerine verilen kararı temyiz edemeyeceği-
İki kez verilen mehile rağmen keşif avansını yatırmayan şirketin iflas erteleme talebinde bulunmasının samimi olarak kabul edilemeyeceği-
Davacı gerçek kişinin, “aciz halinde olduğunu” ileri sürerek iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacağı-