Maddi ve manevi tazminat istemli haksız rekabet konulu davada, davacı, davalının düzenlediği kampanyanın haksız rekabete yol açtığını iddia ettiği, ancak söz konusu kampanyanın belirli tarihler arasında düzenlendiği, tüm müşterilere yönelik olduğu, müşterilerin kampanyaya katılıp katılmamakta serbest oldukları, kampanya süresince kampanya dahilinde bulunan A. Aqua ve A. Toric ürünlerinin her bir müşteri için tanımlanmış fiyat üzerinden ve alım sınırı olmaksızın satışının devam ettiği, anılan ürünlerin fiyatında kampanya öncesi döneme göre bir farklılık bulunmayıp, kampanyanın avantajının hediye ürünler olduğu, buna göre kampanya kapsamındaki tüm ticari koşulların müşteriler nezdinde eşit olarak düzenlenmesi sebebiyle, ayrımcılığa yol açmadığı, mahkeme gerekçesinin aksine davacıya, davalının en büyük müşterisi olması nedeniyle kampanya dahilindeki ürünlerle ilgili alım sınırı getirilmemesinin, diğer müşteriler nezdinde ayrımcılığa sebep olacağı, davalının ithalat dışında satış da yaptığı ve taraflar arasında tek satıcılık, bayilik vs. ilişkisi bulunduğunun da iddia ve ispat edilmediği gözönünde bulundurulduğunda davalının kampanyaları önceden davacıya bildirme yükümlülüğü bulunmadığı gibi, bildirme yükümlülüğü getirecek bir sözleşme vs. bulunduğunun da ispatlanmadığı, dosya kapsamında taraflar arasında böyle bir teamül bulunduğuna dair delilin de mevcut olmadığı, ayrıca tanıkların, davalı çalışanlarınca kampanya dahilindeki ürünlerin satılmaya çalışıldığı, indirimlere ilişkin bilgi verildiği, ancak davacı şirkete ilişkin herhangi bir kötü söylem olmadığına dair beyanları da dikkate alındığında, söz konusu kampanyanın düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, TBK'nın 55. maddesinde düzenlenen haksız rekabet hallerinin ve dolayısıyla maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek, davanın reddinin gerektiği-
Dava konusu marka başvurusu ile davalı şirkete ait marka arasında, başvuru kapsamında bulunan tüm mal ve hizmet sınıfı bakımından, iltibas tehlikesinin bulunduğu, bu itibarla davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalıya ait olan BOND+ şekil markalara yönelik olarak BOND, JAMES BOND, BOND GIRL, 007 ibareli tanınmış seri markalara ilişkin kötüniyetli tescili nedeniyle 556 Sayılı KHK bazında hükümsüzlüğü ile marka hakkına tecavüz ile haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesine ilişkin davada; BOND+ şekil markalarının tescilinde kötüniyetli olduğu markaları ile ürettiği ürünlerin bulunduğu ambalaj görsellerinin davacının markalarına yanaşacak şekilde kullandığı anlaşıldığından kümülatif koruma ilkesi gereğince, TTK anlamında bir haksız rekabet teşkil ettiği, davalının fiillerinin dürüstlüğe aykırı ve haksız rekabetçi bir davranış olarak nitelendirilmesi gerektiği-
Marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve durdurulması ile maddi ve manevi tazminat istemleri- Davalının internet sitesinde mevcut kullanımlarına devam ettiği iddiası-
“Online X" ibaresinde de markanın tescilli olduğu emtiaların "X ilçesin"de üretildiği, X’den geldiği şeklinde bir sonuç doğurduğu ve coğrafi kaynak belirttiği, davalı markasının 25. sınıfta hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği, davalının alan adının unvan ve markasından farklı ve ticari dürüstlük kurallarına aykırı olduğu, bu ibare altında mağazacılık hizmeti verildiğinden, davalının alan adının 556 sayılı KHK’nın 9/2-e maddesi gereğince davacı markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğine- Tecavüzün men'i ve ref'i kapsamında internet sitesine erişimin engellenmesi ve alan adının iptali gerektiği, davacı derneğin adının "X Sanayici ve İş Adamları Derneği" olduğu, yargılama sırasında iktisadi işletme ile ilgili iddianın ileri sürülmediği, istinaf aşamasında bu hususun dikkate alınamayacağı, davalı şirketin ticaret unvanının "Online X B. Teknolojileri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi" olduğu, davacının dernek adından farklı olduğu, ayırt edici unsurlar getirildiği, davacı markalarından farklılaştığı, iltibas ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın geçersizliğine- Davalının "www.onlineX".com" ibareli alan adının, davacının tescilli markalarından kaynaklanan haklarına haksız rekabet ve tecavüz teşkil ettiğine-
Marka hakkına tecavüz iddiası- Tescilli marka- Haksız rekabet-
Davacının bir süre davalı şirket ortakları ile birlikte eğlence mekanını işlettiği, dolayısıyla davacının, bu mekan adının kullanıldığını bu tarihlerde bildiğinin kabul edilmesi gerektiği- Aradan 10 yıl geçtikten sonra dava açıldığı ve somut olayın özellikleri değerlendirildiğinde bu sürenin hak kaybı için yeterli bir süre olduğu-
Dava, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemi- İltibas tehlikesinin değerlendirmesinde markaların herbir ayırt edici unsurları ayrı ayrı gözetilmek suretiyle üzerinde kullanılacağı ürünlerin ortalama tüketicileri nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal özellikleri bir bütün olarak değerlendirilmek suretiyle markaların karışıklığa yol açıp açmayacağının dikkate alınması gerektiği-
Tek yetkili satıcılık sözleşmesinin hak sahibi ile satıcı arasında hak ve yükümlülükleri düzenleyen bir sözleşme niteliğinde bulunduğu- Piyasaya sunulan ürünler nedeniyle haksız rekabete dayalı olarak talepte bulunma ve dava açma hakkının da sözleşmenin diğer tarafı olan gerçek hak sahibine ait olduğu, tek yetkili satıcının bu sıfatından kaynaklanan bir nedene dayalı olarak satılan ürünler bakımından haksız rekabet davasında da aktif dava ehliyeti bulunmadığı-
Marka hakkı tecavüzü- Markanın kötüniyetli tescil ettirildiğinden hükümsüzlük şartlarının oluşması- Haksız rekabet-