2. HD. 04.10.2021 T. E: 4773, K: 6791-
Boşanmaya sebep olan ve gerçekleşen olaylarda, eşine ve çocuklara ilgisiz olan ve son olayda eşine tokat atan erkeğin; fiili ayrılık döneminde kanser olan eşi ile ilgilenmeyen kadına nazaran ağır kusurlu olduğu, bu itibarla, bölge adliye mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğuna hükmedilmesinin doğru olmadığı, gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları zarar gören, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen az kusurlu davalı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi gereğince uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; fiili ayrılık sebebiyle (TMK m. 166/4) açılan boşanma davasında, tarafların gerçekleşen olaylara göre kusurlu olup olmadıkları, buradan varılacak sonuca göre davalı eş yararına, yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği-
Çalışması karşılığında aileye maddi destek sağlayan kadının bir kısım birlik görevlerini ihmal etmesi karşısında, erkeğin eşine hakaret ettiği, toplum içinde eşine aşağılayıcı söz ve davranışlarda bulunmasının boşanmaya sebep olan olaylarda erkeği ağır, kadını ise az kusurlu kıldığı hâl böyle olunca tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü ile dosya kapsamına uygun düşmeyen bu kusur belirlemesine bağlı olarak kadın eşin manevi tazminat talebinin reddine karar verilemeyeceği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; boşanmaya sebep olan olaylarda erkek eşten kaynaklanan kusurlu davranışlara karşılık kadın eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası kabulünün gerekip gerekmediği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, boşanmaya sebep olan olaylarda erkek eşten kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispatlanıp ispatlanmadığı, buradan varılacak sonuca göre kadın eşin boşanma davası kabulünün gerekip gerekmediği-
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; boşanmaya sebep olan olaylarda davalıdan kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispatlanıp ispatlanmadığı, buradan varılacak sonuca göre davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davası kabulünün gerekip gerekmediği-
Terk edilmiş olmanın kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı-
. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; taraflar arasında birleştirilmesine karar verilerek yürütülen karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılamasında, boşanmaya sebep olan olaylar yönünden dayanılan vakıaların ve bu vakıalara bağlı gerçekleştiği ispat olunan tüm kusurlu davranışların tamamı her iki dava kapsamında bir bütün olarak birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre boşanma ve varsa boşanmanın fer'î niteliğindeki talepler yönünden hüküm kurulmasının yerinde olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre; tarafların boşanmalarına karar verilmesinin gerekip gerekmediği-
. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olayda; davacı taraf ve vekilinin 13.11.2014 tarihli duruşmada alınan beyanının, HMK’nın 307 ve 309. maddesinin 4. fıkrası uyarınca feragat niteliğinde sayılıp sayılmayacağı, buradan varılacak sonuca göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalıdan kaynaklanan kusurlu davranışlar nedeniyle davacı yararına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 174. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında yazılı maddi-manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı-