Kocanın eşini almak için gitmesinin af niteliğinde bulunmadığı ve eşiyle görüşmek için gittiği, davalı-davacı kadının gelmek istememesi ve eşine küfür etmesi üzerine, kocanında eşini bıçakladığı gerçekleşmiş olduğundan gelişen olaylar kocanın eşini affetiği ve olayları hoşgörü ile karşıladığını göstermeyeceği; o halde, davacı-davalı kocanın boşanma davasının da kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Davacı-davalı kocanın, annesinin evlilik birliğine yönelik müdahalesine ve eşine yönelik hakaretine seyirci kaldığı, “bu iş olmayacak” diyerek müşterek evden ayrıldığı ve evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, eşine şiddet uyguladığı, buna karşılık davalı-davacı kadının da eşine, dava tarihinden önce mesaj çekmek suretiyle hakaret edip, onu tehdit ettiği ve kocasının yüzünü tırmaladığı anlaşıldığından taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-
Davalı-davacı kocanın da eşine birden fazla sayıda fiziksel şiddet uyguladığı, eşine hakaret ettiği, bağımsız ev temin etmediği, birlik görevlerini yerine getirmediği; buna karşılık davacı-davalı kadının da eşine ve kayınvalidesine fiziksel şiddet uyguladığı ve eşine hakaret ettiği, gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte davalı-davacı kocanın daha ziyade kusurlu olduğu-
Davalı kocanın geçim ve bakım ile ilgili birlik görevlerini (TMK. md. 186/3) yerine getirmediği, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-
Anlaşmalı boşanmaya esas protokol mahkemece uygun bulunsa bile; protokol hükümlerinin infazı bakımından, protokole atıf yapılmakla yetinilmemesi, anlaşılan bütün hususlara ayrıca kararın hüküm fıkrasında da yer verilmesi gerekeceği-
En az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılabileceği, anlaşmalı boşanma iradesi ve anlaşma koşulları yönünden bizzat davacı ile davalı asılın beyanları alınmadan, sadece taraf vekillerinin beyanı ile yetinilerek boşanma hükmü kurulamayacağı-
Davalı-karşı davacı kocanın annesiyle eşi geçinemediği halde, bağımsız konut temin etmediği, annesinin evlilik birliğine müdahalesine ve annesi ile kız kardeşinin eşine ve onun ailesine yönelik hakaretlerine kayıtsız kaldığı, bu halde, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-
Eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği-
Evlilik akdinin kurulmasından önceki olaylar ve davalının evlenme öncesindeki davacının iddia ettiği tutum ve davranışlarının boşanma sebebi olmayacağı-
Davacı kocanın birlik görevlerini yerine getirmemek için eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı, davalı kadının ise eşine hakaret ettiği, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-