Kadının gerçekte hamile olmadığı halde, hamile olduğunu söyleyerek eşine yalan söylediği, bu şekilde güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, kocanın da eşine bağımsız konut temin etmediği, annesinin müdahalelerine sessiz kaldığı anlaşıldığından kadının boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Tarafların karşılıklı olarak birbirlerini küçük düşüren sözler söyledikleri, kocanın eşine yönelik olarak vücutta kemik kırığına neden olacak şekilde, kadının ise kocasına yönelik basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte şiddet uyguladığı, kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunduğu, bu nedenlerle boşanmaya neden olan olaylarda kadının, kocaya göre daha ağır kusurlu olduğu-
Davalı-davacı kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, buna karşılık; davacı-davalı kocanın eşine şiddet uyguladığı, hakaret ettiği ve bir başka kadınla birlikte yaşamak suretiyle sadakatsiz davrandığı anlaşıldığından, boşanmaya neden olan olaylarda, her iki tarafın kusurlu olması yanında davacı-davalı kocanın davalı-davacı kadına göre daha ağır kusurlu olduğu-
Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerektiği-
Davalının, eşine zaman zaman fiziki şiddet uyguladığı, ona saygı duymadığı ve hastalığının tedavisiyle ilgilenmediği, bu nedenle taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-
Evlilik birliğinin devamı, eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı ve bu durumun davacının tutum ve davranışlarından kaynaklandığı, davalının hiçbir kusurunun olmadığı-
Dava, başlangıçta anlaşmalı boşanma davası olarak açılmış ise de, daha sonra çekişmeli boşanmaya dönüştüğü, davacının zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerine dayandığı ve davalının kusurlu olduğu, bu nedenle taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-
Tarafların kusur durumlarının tespiti yapılmadan ve davalı-davacı kocanın bir talebi olmadan, koca yararına maddi tazminata hükmedilemeyeceği-
Evlilik birliğinde sadakat yükümlülüğünün, boşanma hükmü kesinleşinceye kadar devam ettiği-
Boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına manevi tazminata hükmedilemeyeceği-