Kadının davasının kabulü ile verilen boşanma kararı kesinleşmedikçe, birleştirilen diğer davanın konusuz kalmayacağı-
Boşanma davalarında, fiziksel şiddet ve bağımsız konut teminine yanaşmamak söz konusu ise; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin olduğunun kabul edileceği- Kadının babasının, damadı ile görüşmesinin af niteliğinde bulunmadığı-
Davacı- davalı kocanın eşine birden fazla fiziksel şiddet uyguladığı, küfür ve hakaret ettiği, davalı-davacı kadının ise ortak konutun kilidini değiştirerek eşini eve almadığı, eşine hakaret ettiği, bu olaylarda davacı-davalı kocanın ağır kusurlu olduğu-
Evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuz olsa da, bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiş olduğundan, boşanma davasının reddi gerekeceği-
Kocanın bağımsız konut temin etmediği, eşine hakaret ettiği , kadının ise eşinin ailesine hakaret ettiği, yatak odası sırlarını anlattığı; bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-
Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava haklarının, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmek ile zamanaşımına uğrayacağı- TMK 178 uyarınca açılan yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri için; artık yeni vakıalara dayanılmasının ve yeniden kusur dağılım ve derecesinin tespit edilmesi mümkün olmadığı, boşanmaya ilişkin kararda tarafların kusuruna ilişkin bir değerlendirme yapılmamışsa, davalıya bir kusur yüklenemez ve kusura ilişkin koşul gerçekleşmediğinden de tazminata da karar verilemeyeceği-
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında, davacı kadın yararına hükmedilen maddi tazminatın fazla olduğu-
Boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmadığı, daha fazla kusurlu bulunan tarafın da dava açma hakkı bulunduğu, bununla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesinin gerekeceği-
Birbirleri ile çelişmemesi durumunda, aynı davada birden fazla boşanma sebebine dayanılmasının mümkün olduğu-
Boşanma davasını daha fazla kusurlu olan tarafın da açabileceği, ancak tamamen kusurlu olan eşin boşanma davası açamayacağı-