Davacı-davalı kadının mahkemece de kabul edilen kusurlu davranışları yanında, davalı-davacı kocanın da evlilik birliği içerisinde üç kez davacı-davalı eşini babasının evine getirip bıraktığı ve böylece birlikte yaşamaktan kaçınarak evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği, bu nedenle taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-

Taraflar arasındaki dava ve karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen,  yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (kadın) tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşün ...