Teslim, hukuki bir olgu olduğundan uyuşmazlığın niteliği itibariyle ispat külfeti kendisinde olan davalının bu hususu yazılı delille ispatlaması gerekeceği- Mahkemece 'davanın kabulü ile davalıların itirazının iptaline, takibin devamına' şeklinde karar verilmiş ise de, takip talebinde davacı takibi 26.230,00 Euro üzerinden yapmış ve takip tarihinden itibaren de asıl alacağa hem döviz faizi hem de asıl alacağın TL karşılığı üzerinden avans faizi talep edilmiş olduğundan, mahkemece asıl alacağa takip tarihinden itibaren nasıl bir faiz uygulanması gerektiğine hükmedilmeden, çelişkili 'takip talebinin devamına' karar verilmesinin doğru olmadığı- Mahkemece 'davalılar takip konusu alacağın %40’ı oranında icra-inkâr tazminatıyla sorumlu tutulmuş' ise de, takip Euro üzerinden yapıldığından icra-inkâr tazminatının da Euro üzerinden tahsilini teşkil edecek şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı, mahkemece asıl alacağın takip tarihindeki TL karşılığının %40’ı üzerinden icra-inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Davalıya sattığı mal karşılığında mal bedelinin tahsili amacıyla davalı tarafından kendisine verilen iki adet çekin karşılıksız çıktığını, bu çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takiplerin zamanaşımının dolması nedeniyle sonuçsuz kaldığını, bu çeklere dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline-
İtirazın iptali davası bozma ilamına uyularak-
Taşıma ücretinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemi-
İİK. mad. 198 uyarınca konusu yabancı para olan alacakların, iflas tarihindeki TC Merkez Bankası efektif satış kurundan çevrilmek suretiyle masaya kaydedileceği, yabancı para alacakları sıra cetveline geçirilirken, iflas tarihindeki döviz satış kurundan Türk Lirasına çevrilerek kayıt ve kabule karar verilmesi gerektiği, mahkemece, yabancı para cinsinden iflas masasına alacağın kayıt ve kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu- Müflis olmayan bir kısım davalılar yönünden itirazın iptaline yönelik verilen hüküm bölümünde icra inkar tazminatının her bir davalıdan tahsiline karar verilmişken, gerekçeli kararda ise icra inkar tazminatının bu davalılar arasında paylaştırılması yoluna gidilerek kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmasının hatalı olduğu- Davalılar müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sözleşmeleri imzaladığından, davalılar açısından kurulan itirazın iptali veya kayıt kabul hükümlerinde alacak kalemleri yönünden ''tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla'' cümlesinin eklenerek hüküm kurulmamasının hatalı olduğu-
ZMSS sözleşmesine dayanılarak, sigorta şirketi tarafından sigortalı aleyhine itirazın iptali şeklinde açılan rücuen alacak istemi-
İtirazın iptali davası bozmaya uyularak-
Asıl ve birleşen itirazın iptali davası bozmaya uyularak-
HMK’nın yürürlük tarihinden sonra açılan kooperatif aidat alacağından kaynaklanan itirazın iptaline ilişkin davada görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu-
Bankacılık işleminden kaynaklanan zararın tazmini için açılan icra takibine itirazın iptali istemi-