İtirazın iptali davası-
Davanın taraflarının tacir olması ve dava konusu ihtilafın her iki tarafın ticari işletmeleriyle ilgili olması nedeniyle davanın ticari dava niteliğinde olduğu-
İlam niteliğinde belgeye dayanarak ilamsız takip yapılabileceği-
Alacaklı tarafından üst sınır ipoteğine dayalı olarak başlatılan takipte, üst sınırı aşacak şekilde takibe ilaveler yapılamayacağından, itirazın iptali davasına konu icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri için ayrı takip yapılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı-
Konut sigorta sözleşmesine dayalı rücuen alacak istemi dair yapılan icra takibine itirazın iptali istemi-
Konut kredisi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkta davacı tüketici konumunda olup itirazın iptali davasının tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davalı belediye ile davacı arasında imzalanan spor tesis bakım ve onarım yapım işine ait sözleşmeye göre bakiye alacağa ilişkin itirazın iptali davasının kanunda sayılan ticari işlerden olmadığından ve davalı tarafın tacir sıfatı bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu-
Genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nun 4/1-f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğu- Genel kredi sözleşmesine kefalet nedeniyle ödenen paranın rücuen iadesine ilişkin davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
İtirazın iptali davasında "icra dosyasının infazen kapatıldığına" dair icra müdürlüğü yazısı dikkate alınarak icra dosyası da getirtilmek suretiyle, takip konusu bedelin davadan sonra ödenmesi karşısında "davanın konusuz kalması" nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesi ve dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumu (tazminat, yargılama giderleri,vekalet ücreti vs.) gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
İtirazın iptali istemine ilişkin davada, kötü niyet tazminatı verilebilmesi için takipte davacının haksız ve kötü niyetli olması gerekeceği, somut olayda bu şartların gerçekleşmediği kaldı ki ....... TL’nin icra takibinden sonra davadan önce ödendiği anlaşıldığından, kötü niyet sabit olmadığı halde kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığı-