Davalılar "bono bedellerinin davacıların murisine ödendiği" savunmasında bulunarak murisin protestodan vazgeçmeye dair Ziraat Bankasına verdiği dilekçelerin ödemeye karine teşkil edeceğini savunmuş olup, mahkemece protestodan vazgeçme dilekçeleri üzerindeki yazı ve imzaların davacıların murisinin el ürünü olup olmadığı hususunda rapor alınan iki raporda da "imzanın murise ait olup olmadığı" hususunda kesin kanaate ulaşılamadığı beyan edildiğinden, mahkemece davalının ödeme savunmasına dair varsa başka delilleri toplanarak bir karar verilmesi gerekirken "banka görevlilerinin kimlik kontrolü yapmadan ilgilisinden dilekçe kabul etmeyeceği" gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
Alacaklının açtığı itirazın iptali davasının kabulüne dair karar kesinleşmiş olduğundan, davacı-borçlunun açtığı menfi tespit davasının kesin hüküm nedeniyle reddine, diğer davalı hakkındaki davanın ise pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacı icra takibinde "alacağın, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğduğunu" belirtmiş, davalı yan da itirazında ve davaya cevabında "ticari ilişkide teslim aldığı mal bedelini ödediğini, kendisine teslim edilmemiş mallardan dolayı borçlu olmadığını" bildirmiş olduğundan, davacının ticari ilişki içinde malları davalıya teslim ettiğini, davalının da teslim aldığı malın bedelini ödediğini kanıtlamakla yükümlü olduğu-
TBK. mad. 120 uyarınca, davacı kooperatifin talep edebileceği faizin talebe konu dönemlere ilişkin olarak 3095 sayılı Kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin Kanun'un 2/1. maddesinde belirlenen oranın yüzde yüz fazlasını aşamayacağı, bu durumda, mahkemece, faiz hesabı konusunda, uzman bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerektiği-