Banka kredi sözleşmelerine «müteselsil kefil» olan kişilerin; «hesabın kesilmesi tarihinde» dönem faizleri ile birlikte gerçekleşen ana borçtan, kefalet limitleri ile sınırlı olarak «hesabın kesilmesinden sonra» ise, temerrüde düşürülmüşlerse, temerrüt tarihinden itibaren, temerrüt faizinden sorumlu olacakları–
Banka hesap cüzdanında yer alan alacaklar
Delil listesinde yemin deliline yer vermemiş olan tarafların da, kat’i yemin deliline -yargılamanın sonunda- dayanabilecekleri–
Aynı kredi sözleşmesine dayanılarak, aynı kredi borcu için, borçlular hakkında yapılan tek bir icra takibine borçluların itirazı üzerine, ayrı ayrı itirazın iptali davası açılması ve bunların birleştirilerek sonuçlandırılması halinde, mahkemece bir kez icra inkâr tazminatına hükmedilebileceği (her davadan, her borçlu aleyhine ayrı ayrı icra inkâr tazminatına hükmedilemeyeceği)–
Taraflar arasındaki sözleşmede «temerrüt faizi oranı»nın saptanmamış olması ve «akdi faiz» oranının «reeskont faizi» oranının üstünde olması halinde, «akdi faiz oranı»na göre «temerrüt faizi»ne hükmedilmesi gerekeceği–
Avukatlık ücret sözleşmesinde sadece «işin başarıya ulaşması hali için» ücret ödeneceğinin öngörülmüş olması fakat başarısızlık halinde ücret ödeneceğinin kararlaştırılmamış olması durumunda ücret sözleşmesinin geçerli olmayacağı–
Kredi sözleşmesi ile ilgili itirazın iptali davalarında, bankacılık işlemlerinde ve muhasebe konusunda uzman kişi ya da kişilerin bilirkişi olarak atanması gerekeceği–
Kefillerin, kredi sözleşmesindeki limitle ve kendi temerrütlerinin sonuçlarından sorumlu oldukları, kefillere de ayrıca ihbar yapılarak temerrüde düşürülmeleri gerektiği–
Câri hesabın kesilmesinden kaynaklanan alacaklara, hesabın kesildiği tarihe kadar oluşan dönemlerde, dönem faizlerinin gerçekleştikçe anaparaya eklenmesi ve sonraki dönem için oluşan borç üzerinden yeniden dönem faizinin hesaplanması (faizin kapitalize edilmesi) ve bu işlemin hesabın kesildiği tarihe kadar sürdürülerek, kesilen hesapta gerçekleşen borcun «ana borç» olarak kabul edilip, takip tarihine kadar sözleşmedeki temerrüt faizinin uygulanması gerekeceği–
«İtirazın iptali» davası olarak açılan davanın, mahkemece «alacak davası» olarak sonuçlandırılıp davalı aleyhine % 40 (şimdi; %20) tazminata hükmedilemeyeceği–