Davacının aldığı zayi kararının, çek alacaklısına çeki ibraz etmeden bedelini borçludan isteyebilme ya da yeni bir çek düzenlenmesini talep hakkı sağladığı ancak borçlunun inkârı durumunda, alacaklı hamilin temel borç ilişkisini kanıtlamakla yükümlü olacağı–
Bankaların -kredi sözleşmelerinde yer alan özel hükümler nedeniyle- kredi faiz oranlarını günün koşullarını dikkate alarak tek taraflı olarak belirleme (değiştirme) yetkisine sahip olmalarının BK’nun 19 ve 20. (şimdi; TBK.'nun 26 ve 27.) maddelerine aykırılık teşkil etmediği ancak bir «güven kurumu» olduklarından, bu yetkilerini MK’nun 2. maddesi çerçevesinde «dürüstlük kuralları»na göre kullanmaları gerekeceği–
Faturanın altının imzalanmış olmasının -o yörede, bu konuda yerleşik ticari örf ve teamül olması koşuluyla- faturanın kapatıldığını ve bedelinin alındığını, buna karşın üstünün imzalamış olmasının faturanın açık bırakıldığı ve bedelinin ödenmemiş olduğunu göstereceği–
Borçlu davalı tarafından «ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yetkisine» itiraz edilmemesi halinde, kesinleşen ihtiyati haciz kararı gereğince alacaklının, ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yargı çevresinde icra takibi yapmak zorunda olacağı–
Davacı banka ile davalı şirket. arasında düzenlenen ipotek belgesinde, kamulaştırma bedeli ile diğer hak ve menfaatlerin de ipotek kapsamında olduğu hükme bağlandığından, kamulaştırma bedel artırımı davası sonucu artırılan bedel üzerinde de davacı bankanın rehin hakkı bulunduğunun, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmasının mümkün olduğunun kabulünde, tarafların icra inkâr tazminatı ve kötüniyet tazminatı taleplerinin reddinde bir isabetsizlik olmadığı-