Alacaklının icra takibinde kötüniyetli olduğu iddia ve kanıtlanmadıkça, itirazın iptali davası sonucunda, alacaklı aleyhine «kötüniyet tazminatı»na hükmedilemeyeceği–
Davacının icra takibi sırasında alacağını Fransız Frangı olarak belirtip harca esas olmak üzere de Türk Lirası karşılığını gösterdikten sonra kur farkından kaynaklanan haklarını da saklı tutmuş olması nedeniyle «davacının, BK. 83 (şimdi; TBK. mad. 99) uyarınca seçimlik hakkını Türk parası olarak istemiş olduğu» sonucuna varılamayacağı–
Takip konusu yapılan ve hüküm altına alınan tutar üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekirken "asıl alacak" üzerinden icra inkâr tazminatına mahkum edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Takip tarihinden önceki dönem için «işlemiş faiz» talep edilebilmesi için, borçlunun -BK. 101’e (şimdi; TBK. mad. 117) göre- temerrüde düşürülmesi gerekeceği, aksi taktirde alacaklının takip tarihinden itibaren gecikme (temerrüt faizi) isteyebileceği–
İtirazın iptali davası devam ederken takip konusu borcun ödenmesi sonucu ya da davanın açılmasından sonra takibe itirazdan vazgeçilmesi nedeniyle takibin kesinleşmesi sonucu davanın konusuz kalması (ve alacağın likit olması) koşuluyla mahkemenin yargılamayı sürdürerek davanın açıldığı tarihte hangi tarafın haksız olduğunu belirledikten sonra haksızlığı belirlenen taraf aleyhine % 40 (şimdi; %20) tazminata (ve yargılama giderlerine) hükmetmesi gerekeceği–
Genel haciz yoluyla ilamsız takiplerde borçlunun icra dairesine süresi içinde yaptığı itiraz ile durmuş olan icra takibinin alacaklının mahkemede açtığı itirazın iptali davası sonucunda veya -İİK. 68, 68a’daki belgelerden birine sahip olması halinde- icra mahkemesinden itirazın kaldırılması konusunda karar alarak takibin devamını sağlayabileceği–