Şikayetçinin, suç konusu çeki ibraz eden hamil konumunda bulunmaması nedeniyle şikayet hakkına sahip olmadığı, şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği-
Anayasa Mahkemesi'nce, 26/07/2017 tarih ve 2016/191 esas, 2017/131 sayılı iptal kararı ile "çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından" ibaresinin iptal edildiği- 5491 sayılı Çek Kanunu'nun 5/1-2. cümlesi uyarınca hükmedilecek adli para cezasının çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacağından sanığın sonuç ceza olarak 28.710,00 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA" karar verilmesi gerektiği-
Her çek yaprağının ayrı bir suç oluşturacağı ve bu nedenle sanık hakkında her bir çek için ayrı ayrı çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı uygulanması gerektiği- Sanık hakkında iki ayrı çekten dolayı mahkumiyet hükmü kurulduğu halde çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının hangi çekle ilgili olarak verildiğinin gösterilmemesinin hatalı olduğu- Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının bulunması halinde, bu yasağın devamına, bulunmaması halinde ise çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına hükmedilmesi gerekirken hem daha önce verilen yasakların devamına hem de sanığın çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına karar verilmesinin hatalı olduğu- Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının yargılama sırasında mahkeme tarafından re'sen koruma tedbiri olarak uygulanması gerektiği, hükümle birlikte bu tedbire hükmedilmesi halinde ise güvenlik tedbiri niteliğinde olması nedeniyle aleyhe istinaf olmasa bile sanık lehine kazanılmış hak oluşturmayacağı-
Karşılıksız çek düzenleme suçuna ilişkin olarak cirantaların da şikayet hakkının bulunduğu-
Dava açan belge olması nedeniyle şikayetçi tarafından icra ceza mahkemesine verilecek olan şikayet dilekçesinin şüpheli veya şüphelilerin isimleri ve şikayet konusu olaya ilişkin bilgileri taşıması gerekli olmakla birlikte, bu dava dilekçesinin CMK'nun 170. maddesinde belirtilen iddianamenin bütün şekil şartlarını içermesi zorunluluğu bulunmadığından dilekçe ve ekindeki belgelerden şirket yetkilisi gerçek kişi ya da kişilerin kim olduğunun anlaşılması halinde bu kişiler hakkında yargılama yapılmasının mümkün olduğu-
5941 s. Çek Kanunun 5/1 maddesindeki "... hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı ibaresinden sonra çekin üzerinde yazılı bulunan düzenlenme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Kanunu göre ticari işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğundan iptaline karar verildiği- Sanığın bankanın sorumlu olduğu ve ödediği miktar düşüldükten sonra suça konu çekin karşılıksız kalan miktarı tutarında adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği- Her bir çek için ayrı ayrı adli para cezasına mahkumiyet karar verilmesi gerektiği, çek bedellerinin toplamı üzerinden tek bir adli para cezasına mahkumiyetinin hatalı olduğu-
Sanık hakkında 5941 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı koruma tedbirinin uygulanması kararı bulunmasına göre, hükmün 5. fıkrasında “Çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına" denilerek çelişkili hüküm kurulmasının hukuka aykırı, istinaf başvurusunda bulunan sanığın istinaf nedenleri bu sebeple yerinde ise de, bu aykırılığın CMK'nın 303. maddesi uyarınca düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olmasından istinaf yoluna başvurulan hükmün 5. fıkrasından " Çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına " ibaresinin çıkarılması ve yerine " sanık hakkında yargılama aşamasında koruma tedbiri olarak mahkumiyete konu çek için verilen çek düzenleme ve çek hesabı açmaktan yasaklanmasına ilişkin yasağın devamına" ibaresinin yazılması suretiyle, CMK'nın 280/1-a maddesi uyarınca diğer yönleri usul ve esasa uygun olan hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği-
5941 s. Çek K. mad. 5/1 gereğince hükmedilecek adli para cezasının miktarının çekin karşılıksız kalan miktarından az olamayacağı-
Şikayet dilekçesinde çekin karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan tüzel kişi yetkilisi gerçek kişi veya kişilerin gösterilmemesi nedeniyle "davanın reddine" karar verilmesi gerektiği, bu durumda, şikayetin reddine karar verilemeyeceği-
Şikayet dilekçesi ve eklerinde sanıkların kimliğinin hiçbir şüpheye yer verilmeyecek şekilde anlaşıldığı durumlarda, dilekçede sanıkların isminin bulunmadığını söylemenin mümkün olmadığı- İcra ceza mahkemesince tensip zaptı düzenleninceye kadar, sanığın kimliğinin mahkemeye açık ve tereddütsüz bir şekilde bildirilmediği hallerde ise geçerli bir şikayetten söz etme imkanının bulunmadığı-