İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesinin gerekeceği; satış ilanının borçluya hiç tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi nedeni sayılacağından şikayetin kabulü ile ihalenin feshi gerekeceği-
Satış dosyasında aynı taşınmaza ilişkin olarak daha önce Eskişehir İcra Mahkemesi'nin ihalenin feshi ilamında, borçlunun vekil ile temsil edildiği belli olduğuna göre, satış dosyasında ayrıca vekaletname bulunmasının zorunlu olmadığı-
Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen şikayetçilerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, bu hususun ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülemeyeceği- K. takdirine ilişkin bilirkişi raporu borçlu şirkete tebliğ edilmemiş ise de, satış ilanı tebligatının borçlu şirkete ve borçlu şirket vekiline tebliğ olunduğu, tebligatın usule uygun olduğu, kıymet takdir raporuna ilişkin bir itirazın olmadığı, kıymet takdir raporuna diğer bir borçlu tarafından itiraz edilmiş ve bu konuda kesin bir karar da verilmiş olduğu anlaşıldığından, mahkemece, ihalenin feshi isteminin reddi gerekeceği-
Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre ilgilinin o yerde bulunup bulunmadığı hususu tespit edilip tebliğ evrakı üzerine şerh verilmeden tebliğ işleminin tamamlanması doğru olmadığından ödeme emri tebligatı geçersiz olduğundan, aynı adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu- İhale edilen taşınmazlar ........ Tapu Sicil Müdürlüğü'nde tapuya kayıtlı olup aralarında ekonomik bütünlük bulunduğu tespit edilemediğinden, taşınmazların ayrı ayrı satılması gerekirken tek bir ihalede satılmasının doğru olmayıp, ihalenin feshi nedeni olduğu-
Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu- Adreste bulunmayan borçluya satış ilanı tebligatının ipotek akit tablosunda yazılı adrese gönderilmesi, bu adreste bulunmadığı takdirde de aynı adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğinden; bu adres yerine, başka bir adrese, mernis adresine tebligat yapılması usulsüz olduğu- İhalenin bir bütün olduğu ve 1. artırma tarihinden önce satış ilanının usulüne uygun yapılması halinde borçlunun ihale katılımcısı temin edebileceği, tebligatın usulsüz olması nedeni ile de böyle bir imkandan yoksun bırakıldığı değerlendirildiğinde borçlunun satışın gerçekleştirildiği 2. artırma günü ihale salonunun kapısında hazır bulunması halinin usulsüzlüğü ortadan kaldırmayacağı- Taşınmaz satışlarında, satış ilanının örneğinin borçluya tebliğ edilmesi gerektiği; borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı-
Her ne kadar borçlunun ipotek resmi senedinde bulunan ve tapu sicil müdürlüğünce de bildirilen adresine çıkarılan tebligatların bila tebliğ iade olunması üzerine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ yapılmış ise de, taşınmazın fiili haczi ve kıymet takdirinin yapıldığı 13.06.2009 tarihinde hazır bulunup tutanağı imzalamaktan imtina eden borçlunun 23.06.2009 tarihli kıymet takdir raporunda meskende oturduğu tespit edildiğine göre, borçlunun bilinen son adresi satışa konu taşınmaz adresi olup, bu hali ile borçlunun ipotek resmi senedinde bulunan ve tapu sicil müdürlüğünce de bildirilen adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğundan söz edilmesinin olanaklı olmadığı-
Satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmiş bulunmasının, ancak ilgilisi tarafından icra mahkemesine açılacak ihalenin feshi davasında inceleneceği-
Söz konusu tebligatın İzmir Konak İlçesindeki mahalle muhtarlığına yapıldığı ve mahalle muhtarının isminin de çok net bir şekilde tebligatta okunabildiği görülmekle satış ilanının tebliği usulüne uygun olduğu; ihalenin feshini gerektirecek başka bir durum da bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İcra müdürlüğünce borçluya satış ilanı tebliğ edilmemesi hususunun resen değerlendirilemeyeceği- Satış parasının ne şekilde paylaştırılacağı hususunun İİK. 130, 134 hükümleri değerlendirilerek karara bağlanması gerektiği-
Borçluya, birinci artırma ile aynı günde yapılan tebligatın usulsüz kabul edileceği-