Borçlunun bildirdiği adresten farklı ve resmi kayıtlarla da saptanamayan adrese yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu-
Borçlunun bildirdiği adresten farklı ve resmi kayıtlarla da saptanamayan adrese yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu ve bu hususun ihalenin feshi nedeni olacağı-
Adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi bulunup bulunmadığı araştırılmadan borçluya Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Satış kararından önce ve sonra henüz ihale gerçekleşmeden, icra dairesine başvurarak tapu iptali ve tescil ilamına istinaden satışın durdurulmasını ve hacizlerin kaldırılmasını talep eden şikayetçilerin tapudaki ilgili sıfatını kazandığı- Taşınmaz maliki şikayetçilere satış ilanı tebliğ edilmediğinden bu hususun başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Yasal 7 günlük süreden sonra yapılan başvurunun süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği-İİK. nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesine göre işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde davacının para cezasına hükmedilemeyeceği-
İpotekli takiplerde, takip sonunda üçüncü kişinin taşınmazının paraya çevrilmesi söz konusu olduğundan, o kişi hakkında da takip yapılması gerektiği, şu hale göre ipotek veren üçüncü kişi ile asıl borçlu arasında zorunlu takip arkadaşı olduğu, bu husus mahkemece re'sen gözönünde bulundurulacağı- İpotekli taşınmaz maliki 3.kişi şikayetçi hakkında yapılmış bir takip bulunmadığına göre takibe devam edilmesi ve hakkında takip olmayan 3.kişiye ait taşınmazın satışı mümkün olmadığından, yapılan ihale de yok hükmündedir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan HUMK'nun 569. maddesi uyarınca ortaklığın giderilmesi davasına, sulh hukuk mahkemesince bakılacağı ve HUMK'nun 570. maddesine göre satış memuru, davaya bakan sulh hukuk mahkemesince tayin edildiğinden, onun işlemlerine karşı şikayetlere ve açılacak ihalenin feshi davalarına da sulh hukuk mahkemesince bakılacağı-
İİK'nun 127.maddesi uyarınca kendilerine satış ilanı tebligatı yapılacak ilgililerin satış kararı tarihi itibariyle belirlenmesinin gerekeceği-
Satış ilanı tebligatı, muhatapla birlikte çalışanın imzasına tebliğ edilmişse de, Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddesinde belirtildiği şekilde, evrakı almaya yetkili bir kişi olup olmadığı hususu araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin tebliğ işlemi gerçekleştiğinden yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu; dolayısıyla da ihalenin feshinin gerekeceği-
Borçlunun, vekili aracılığıyla kıymet takdirine itiraz ettiği ve ayrıca aynı icra dosyasında daha önce alınan satış kararının iptali için icra mahkemesine şikayette bulunduğu, her iki kararın takip dosyasına ibraz edildiği ve dosya içinde mevcut olduğu yani borçlunun takip dosyasında vekil ile temsil edildiği anlaşılmış olmakla, daha sonra düzenlenen satış ilanının borçlu vekiline tebliği gerekirken, tebligatın borçlu asile yapılması usulsüz olup, bu durumun başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu-