Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesinin gerekeceği, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre muhtara yapılmak istenen satış ilanı tebliğinin, tebliğ mazbatasında beyanı alınan komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilginin bulunmaması dolayısıyla usulsüz olduğu, ihale tarihinden itibaren bir sene içinde icra mahkemesine yapılan ihalenin feshi başvurusunun süresinde olduğu-
Tebliğ adresi, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olsa dahi, tebliği çıkaran mercii, TK.nun 23/8. maddesi gereğince bu hususta bir kaydı evraka yazmadığı takdirde TK.nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılamayacağı- İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin ortaklığın giderilmesi davasına ve dolayısıyla ihaleye konu taşınmaz hissedarlarına tebliğ edilmesi gerekeceği, hissedarlara satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı- Muhammen bedelin üzerinde satılan taşınma ile ilgili olarak, zarar unsurunun bulunmaması nedeniyle esasa girilmeden reddine karar verilmesi ve para cezasına hükmedilmemesi gerektiği-
Vesayet altına alınma kararından sonra, istisnai durumların varlığı iddia ve ispat edilmemiş ise, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve onun adına itiraz ve şikayet haklarını kullanacağından İİK.nun 127.maddesi kapsamında çıkarılan satış ilanının vasiye tebliğinin zorunlu olacağı-
Satış ilanının, borçluya, alacaklıya ve taşınmazın tapu sicilinde kayıtlı bulunan alakadarlarına tebliğinin şart olduğu ve bu emredici kuralın eksikliğinin başlı başına ihalenin feshi için yeterli neden olacağı- Taşınmaz üzerinde haczi bulun ilgilinin vekili olmayan avukata yapılan tebligatın gereçsiz olduğu-
Şikayetçinin anılan takip dosyasının alacaklısı olduğu görüldüğü, bu durumda adı geçenin İİK'nun 134. maddesinde belirlenen "tapudaki ilgili" sıfatı bulunduğundan ihalenin feshini istemeye hakkının olduğu, haciz alacaklısı şikayetçi üçüncü kişiye satış ilanı tebliğ edilmediği için ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
K. takdirine itiraz hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı gibi, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmadığı-
Tebligat yasasının metninde, yasanın uygulanmasını gösteren yönetmelikte ve hem de madde gerekçesinde muhatabın sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi halinde doğrudan doğruya 21/2'ye göre tebligat yapılacağı açıklamasına yer verilmemiş, bilakis bildirilen adrese tebligat yapılamaması halinde 21/2'ye göre tebligat yapılacağının önemle vurgulanmış olduğu, ayrıca Tebligat Yönetmeliğinin 79.maddesinde T.K.'nun 21/2.maddesine göre çıkarılacak tebligatların açık mavi renkli zarflarla yapılacağının belirtilmesi bu usulün hemen başvurulacak bir yol olmadığı,istisna olarak ve belirli şartların oluşması halinde başvurulacak bir tebligat şekli olduğunu da göstermekte olduğu- İlk defa bildirilen adres kayıt sistemindeki adres, tebligat yapılamayacağı açıkça anlaşılan bir adres olmadığı için öncelikle normal bir tebligat çıkartılarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliğininin 30.maddesinde muhatap lehine olan araştırmaların yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işleminin yerine getirilmesi gerektiği- Savunma hakkı ile tebligat müessesinin birbirne sıkı sıkıya bağlı olduğu- İcra takibinin sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, itirazların yapılabilmesi ve takibin süratle sonuçlandırılabilmesi, ancak, tarafların icra takibinden usulünce haberdar edilmesi ile mümkün olacağı, takip borçlusunun hangi icra dairesinde aleyhine takip bulunduğunu, hakkındaki taleplerin nelerden ibaret olduğunu bilmesi ve varsa itirazlarını zamanında ve doğru merciye yöneltebilmesinin usulüne uygun olarak yapılacak tebligat ile sağlanabileceği- Satış ilanı davetiyesinin üzerine “mernis”yazılarak TK.'nun 10/2. maddesi gözardı edilerek hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK.'nun 21/2 maddesine göre tebliğe çıkarılmasının ve dağıtıcı tarafından TK.'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebligatın usule aykırı olduğu-
K. takdir raporu Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği halde muhatabın adreste bulunmama nedeninin araştırılarak tespit edilmediği, borçlunun tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin belirlenmediği ve haber verilen kişinin açık kimliğinin de tebligattaki meşruhatta yazılı olmadığı anlaşıldığından, bu haliyle, kıymet takdir raporu tebliğ işleminin, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddelerine aykırı olduğunun kabulü gerekeceği-
Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulünün gerekeceği- Birden fazla taşınmazın birlikte ihale edilmesi halinde yapılan masrafların oranlama suretiyle hesaplanacağı- Taşınmazın muhammen bedelinin %50 si ve bu taşınmaz için yapılan masrafların da eklenmesi ile bulunan miktarın ihale miktarı itibari ile karşılanmadığının anlaşılması halinde, satış İİK. 129 koşullarına uygun olarak gerçekleşmemiş olacağından, mahkemece bu hususun re’sen gözetilerek bu taşınmaz yönünden ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğundan (İİK. mad. 127), mahkemece satış ilanı tebligatı yapılan kişinin şikayetçinin çalışanı mı yoksa iddia edildiği gibi apartman kapıcısı mı olduğunun araştırılması gerekeceği-
İİK'nun 127. maddesi gereğince satış ilanının boçlulara usulüne uygun tebliğ edilmemesi başlı başına ihalenin fesih nedeni olup, şikayetin bu nedenle kabulü ile ihalenin feshinin gerekeceği-