Şikayetçi taşınmazın hissedarı olup, takip dosyasında, şikayetçiye satış ilanının tebliğine ilişkin tebliğ evrakının bulunmadığı, bu durumda mahkemece, satış kararı tarihi itibariyle şikayetçinin tapuda kayıtlı adresi olup olmadığının, tapuda kayıtlı adresinin bulunmaması halinde, adres kayıt sistemindeki adresi tebligat adresi olarak kabul edileceğinden, mernis adresinin bulunup bulunmadığının araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin borçluya tebliğ edilmesinin gerekeceği, satış ilanının borçlu vekiline tebliğ edilmemiş olması başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğundan, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesinin gerekeceği-
Tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 2l/2. maddesine göre tebliğ işleminin yapılamayacağı-
Somut olayda, satış ilânının, borçlu şirkete “şirket yetkilisinin eşi Nesli Ş. imzasına tebliğ edildi” şerhi verilerek 12.04.2014 tarihinde tebliğ edildiği, tebligatın bu hali ile 7201 sayılı TK.'nun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 21. maddesine aykırı olması nedeni ile usulsüz olduğu- Öte yandan aynı zamanda borçlu şirket yetkilisi de olan borçlu Ö. Ş. adına çıkartılan tebligatın ayrı tüzel kişiliği bulunan borçlu şirkete de yapılmış sayılamayacağı-
Şikayetçinin, "tapu sicilindeki ilgili" sıfatı bulunmakta olup, kendisine satış ilânı tebliğinin zorunlu olduğu- Haciz alacaklısı olan şikayetçi 3. kişinin, alacaklı olduğu ve açtığı tasarrufun iptali davasında aynı taşınmaz üzerine haciz şerhi koydurduğu, icra dosyasına giren son tapu kaydının ise, şikayetçinin haczini de içerdiği anlaşıldığından, "tapu sicilindeki ilgili" sıfatı bulunan şikayetçiye satış ilânı tebliğinin zorunlu olduğu-
İhalenin feshi istemi esastan reddedilen şikayet konusu taşınmazlardan 13.400.-TL muhammen bedelli 1186 parsel sayılı taşınmazın 25.050.-TL bedel ile ihale edildiği, dolayısıyla satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu, şikayet dilekçesinde taşınmazın kıymetinin düşük olduğu da ileri sürülmediğine göre bu taşınmaz yönünden zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olmadığı-
İhalenin feshi isteminin, Medeni Usul Hukuku anlamında dava olmayıp; "şikayet" niteliğinde olduğu, hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile dava reddedilmeyip doğru hasım davaya dahil edilip tebligat yapılmak suretiyle yargılamaya devam edilmesinin gerekeceği, borçlunun şikayetçi olması durumunda; şikayetin yasal hasmının icra takibinin alacaklısı ve ihale alıcısı olduğu-
Mahkemece, şikayetçiler dışındaki üçüncü şahsa satış ilânının tebliğ edilmediği gerekçesiyle ihalenin feshine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçlu şirket adına çıkarılan satış ilanı tebligatının “Gösterilen adreste muhatabın o anda iş yerinde olmaması sebebi ile muhatapla birlikte çalıştığını beyan eden ehil ve reşit H.Ş.'e” şerhi ile yapıldığının görüldüğü, kendisine şirket adına tebliğ işlemi yapılanın, 20.02.2008 tarihli ticaret sicili gazetesine göre borçlu şirketin yetkili temsilcisi olduğunun görüldüğü, o halde mahkemece, borçlu şirketin satış ilanı tebliğ tarihi olan 24.02.2014 günü itibariyle yetkili temsilcisinin ilgili ticaret sicili müdürlüğünden sorularak, tebliğ tarihi itibari ile yetkilinin bu kimse olduğunun anlaşılması halinde tebligatın usulüne uygun olacağının gözetilerek ihalenin feshi isteminin reddine, aksi takdirde ihalenin feshine karar verilmesinin gerekeceği-
Avukatın her iki borçlunun da vekili olduğu dosya kapsamı ile sabit ise de kendisine borçlulardan birinin vekili olarak satış ilanı tebliğ edilmediği için bu borçluya usulüne uygun satış ilanının tebliğ edildiğinden söz edilemeyeceği-