Borçlu şirketin vekilinin ........... tarihinde vekaletname sunan ve vekil sıfatıyla sisteme eklenen Av. .......... olmasına rağmen satış ilanının dosyada vekaletnamesi bulunmayan ve ne şekilde sisteme eklendiği anlaşılamayan Av. ..........'ya tebliğ edildiği, bu husus İlk Derece Mahkemesince de kabul edildiği halde TK'nın 32. maddesi ve TMK'nın 2. maddesi hükümleri uyarınca şikayetçi borçlu vekilinin satıştan çok daha önce haberdar olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin dosya kapsamına aykırı olduğu, şikayetçi borçlu vekili Av. ................'a usulsüz de olsa bir tebligat yapılmadığından ve buna göre TK'nın 32. maddesinin somut olayda uygulanma yeri bulunmadığından şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu gerekçesi ile HMK'nın 353/1-b(2) maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesinin yerinde olduğu-
"....................." adresine gönderilen kıymet takdir raporunun borçlunun adresten ayrıldığı şerhi ile iade edilmesi üzerine, kıymet takdir raporu ve satış ilanının aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği gerekçesi ile şikayetin reddi gerekeceği- İhalenin feshi taleplerinin yerinde olmadığı, re'sen yapılan incelemede başkaca feshi sebebi de bulunmadığı gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu görülmekte ise de; 7343 sayılı Kanun’la değişik İİK’nın 134/5-3. maddesi gereğince, ihalenin feshi isteminin kötü niyetle ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı ve Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alındığında, şikayetçi borçlu aleyhine hükmedilen para cezasının, ihale bedelinin %1’ine indirilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması yoluna gidilmesinin yerinde olduğu-
Takibin dayanağını oluşturan ilamda borçlu vekili olarak Av........'ın adının yer aldığı, satış ilanı tebligatının borçlu vekili açıklaması ile bu vekile yapıldığı, satış ilanının, dayanak ilamda adı geçen (ve istifa veya azledildiğine dair bir belge de bulunmayan) borçlu vekiline tebliğ edilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmadığı, vekile yapılan satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olduğu, şikayetçi borçlunun adı geçen avukat vasıtasıyla temsil edildiği, ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu, borçlu vekili tarafından istinaf dilekçesinde; kıymet takdirinin düşük takdir edildiği, bilirkişi raporunun usulsüz tebliğ edildiği belirtilmiş ise de, davacı borçlunun en geç usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olan satış ilanının tebliği ile birlikte kıymet taktirinden haberdar olduğu, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet davası açılmadığı anlaşılmakla bu hususun artık ihalenin feshi nedeni olarak incelenip dinlenilmesine imkan olmadığı, satış ilanı tebliğinin yerel gazetede yapılmasının katılımı azalttığı belirtilmişse de; hukuki yarar yokluğunda bu hususun dinlenemeyeceği, ihalenin feshi talebinin hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddine ve İİK'nın 134/2. maddesi uyarınca, işin esasına bu nedenle girilmemiş olunacağından para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince davanın reddi ile ihale bedeli üzerinden para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Borçluya satış ilanı tebliğine ilişkin mazbata, "Tebliğ evrakı muhatabın .........'in isteği ve başvurusu üzerine Meslek Yüksek Okulu yanında kendisine ............ tarihinde tebliğ edilmiştir." şerhini içerdiği, TK'nın 10/2 maddesi gereğince kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyla her yerde tebligat yapılması mümkün olduğundan, satış ilanının borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinin kabulü gerektiği- Satış ilanı ve şartnamesinde, taşınmazın değerine etki edebilecek önemli nitelikleri ve bu kapsamda üzerinde bulunan ağaçların cinsi, sayısı ve yaşı belirtilmiş olup satış ilanının İİK'nın 126/3 maddesine uygun olarak düzenlendiğinin kabulü gerektiği- 7343 sayılı Yasanın 27. maddesi ile değişik İİK'nın 134-5 maddesinde "... talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm eder." düzenlemesine yer verildiği, Yasa'nın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re'sen uygulanması gerektiği- İİK’nun 134/5. maddesinde; açıkça ve sadece “para cezası” kavramına yer verilmiş olmasına rağmen, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın hüküm kısmının 2 numaralı bendinde bu kavram yerine, tahsil ve sonuçları birbirinden farklı olan “idari para cezası” ifadesinin kullanılmasının hatalı olduğu-
Şikayet eden borçluya, varsa vekiline satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu, borca itiraza ilişkin mahkeme kararının kimin tarafından dosyaya sunulduğunun sonuca etkili olmadığı, kaldı ki borca itiraz eden davacı vekilince ............ tarihinde kararın Uyap üzerinden icra dosyasına eklenmiş olduğu, dosyada vekille temsil edilen davacı vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi nedeniyle ihalenin feshine ilişkin mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı-
Satış ilanı tebligatının "adresin dağıtım saatlerinde kapalı olup, yönetici .......'un sözlü beyanından firmanın adreste faaliyet gösterdiği öğrenildi, evrak ilgili mahalle muhtarına bırakıldı, haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı, keyfiyet yöneticiye haber verildi" şerhi ile ............. tarihinde Tebligat Kanunu 21/1 maddesi kapsamında usulüne uygun yapıldığı- Dosya kapsamında vekilin davacı adına takip ettiği işlem, dava olmadığından vekile tebligat çıkartılması yönündeki talebin yerinde olmadığı- Kamu düzeni yönünden yapılan inceleme de herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığından ihalenin feshi talebinin reddi yönündeki kararın isabetli olduğunu ancak İİK’nın 134/5-3. maddesi gereğince, fesih gerekçeleri gözönünde bulundurulduğunda, şikayetin ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı ve Anayasa’nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi nazara alınarak şikayetçi borçlu aleyhine hükmedilen para cezasının, ihale bedelinin % 5’ine indirilmesi gerektiği-
Her ne kadar ilandaki ..... nolu taşınmaz yönünden düzetme ilanı borçluya ................. tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ise de düzeltme ilanı yalnızca bu taşınmaz yönünden düzenlenmiş olup, bu tebliğ işlemi ile dosyadaki diğer taşınmazlar yönünden de satış yapılacağının öğrenilmesinin mümkün olmadığı- Arttırma bedelinin, malın tahmin edilen kıymetinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını aşması gerektiği, taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının da tıpkı ilan giderleri gibi paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerekeceği-
Tebligatta muhatabın çarşıda olduğunu bildiren komşunun ad ve soyadı alınmadan ve haber verilen komşunun ad ve soyadı belirtilmeden yapılan tebligatın bu hali ile 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüz olduğu- Dosyanın cevap dilekçesi ekinde borçlu murisin bizzat verdiği vekaletnamesinin bulunduğu oysa borçlu murisin ........... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile kısıtlandığı, TBK'nun 513.maddesi uyarınca vekalet ilişkisinin kısıtlanma ile sona erdiği anlaşıldığından, ............... vekili sıfatıyla Av. ..............'na yapılan satış ilanı tebliğinin, yetkisiz vekile tebliğ edildiğinin anlaşıldığı- Şikayet eden borçlunun vasisine satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Borçlunun dava dilekçesinde tebligatta adı geçen şahıs ile aynı konutta ikamet etmediklerine dair iddiada bulunduğu ve yapılan kolluk araştırmasında tebligatta adı geçen ...........’in mernis adresinin “G.ler Mahallesi 1001. Sokak No:89 S. Adana” adresi olmasına karşın borçluya yapılan tebliğ adresinin “G.ler/Gerdan G.ler S. Adana” olarak tebliğe çıkarıldığı, işbu adres ile tebliğ mazbatasında adı geçen şahsın adresinin aynı adres olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığı satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinin görüldüğü, bu tespitler karşısında, şikayetçi/borçlu ............’in şikayetinin kabulü ile, ihalenin bu şikayetçi açısından feshine karar verilmesi gerekeceği- Şikayetçi/borçlu ............ açısından ihalenin feshi talebinin reddi yerinde ise de, 7343 sayılı Kanun'la değişik İİK'nun 134/5-3 maddesi gereğince fesih gerekçeleri ve fesih isteyenin sıfatı gözönünde bulundurulduğunda davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı görülmekle, Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ölçülülük ilkesi de nazara alındığında ............. aleyhine ihale bedelinin %10'u olarak belirlenen para cezasının oranı fazla olup, davanın ihale sürecini uzatmaya matuf olmadığı da gözetilerek para cezasının hak, nesafet ve ölçülülük ilkelerine uygun daha düşük bir oranda belirlenmesi gerekeceği-
Numarataj sisteminde yapılan incelemelere göre iç kapı numarasının inşaat projesine uygun şekilde düzeltildiği ve tebligatların mernis adresine yapıldığı anlaşıldığından, şikayetçi borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu-