Şikayetçi borçlu şirketin ticaret sicil adresine TK'nın 35. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, bu adrese gönderilen tebligatın, adresin kapalı olması ya da muhatabın adresten taşınmış olması şerhi ile tebliğ edilemeden iade edilmesinin zorunlu olduğu, satış ilanı tebliğ tarihinden önce, borçlu şirketin ticaret sicil adresine gönderilen tebligatın; "muhatabın tanınmadığı" şerhi ile iade edilmesi üzerine bu tebligat esas alınarak TK'nın 35/4. maddesine göre yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı-
Yapılan satışla ilgili ihalenin feshi ve kıymet takdirine itiraza ilişkin mahkeme kararında şikayetçi borçlu .........'nin Av. ......... tarafından temsil edildiği, vekilin azledildiğine veya istifa ettiğine dair dosya içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığı görüldüğünden, satış ilanının vekile tebliğ edilmesi gerekeceği, mahkeme dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış ve icra dosyasına vekilin kaydının yapılmamış olmasının, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağı, emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asıla gönderilen satış ilanı tebligatının yok hükmünde olup sonuç doğurmayacağı, şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asıie yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının da sonuca etkili olmadığı-
12. HD. 31.10.2023 T. E: 4210, K: 6927
12. HD. 25.10.2023 T. E: 2456, K: 6592
Şikayetçi borçlu şirkete satış ilanının "tebliğ evrakı adreste işyeri yetkilisi olduğunu beyan eden ehil ve reşit olan ................ imzasına tebliğ edildi" şerhi ile 13.12.2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüş olup, Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere ............. Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre satış ilanı tebliğ tarihi itibariyle borçlu şirket yetkilisinin adı geçen kişi olmadığı, borçlu şirket yetkilinin hangi sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olup olmadığı tespit edilmediğinden satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Satışa konu takip dosyası arasında bulunan ............. sayılı ilama göre, aynı taşınmaz yönünden alacaklı vekili tarafından ................. tarihli kıymet takdir raporuna itiraz edildiği, anılan mahkeme kararında, Av. ..........’in borçlunun vekili olarak yer aldığının görüldüğü ve söz konusu borçlu vekilinin azledildiğine veya istifa ettiğine dair takip dosyası içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığı, dolayısı ile takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmasa dahi aleyhine başlatılan takipte, borçlunun vekil ile temsil edildiğinin kabulü gerektiği, buna rağmen yukarıda ifade olunan emredici nitelikteki düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, borçlunun vekiline satış ilanı tebliğ edilmemesinin ihalenin feshi nedenlerinden olduğu-
Borçlunun; .................. adresine çıkartılan satış ilanı tebliğ evrakı muhatabın tanınmaması sebebiyle 29.07.2021 tarihinde iade döndüğü, aynı adresin mernis adresi olması sebebiyle TK’nın 21/2. maddesi uyarınca aynı gün satış ilanının tebliğ edildiği, her iki tebligatın 29.07.2021 tarihinde belirtilen adrese ulaştığı anlaşıldığından TK ‘nın 21/2. maddesi uyarınca çıkarılan tebligatın usulüne uygun olduğundan bahsedilemeyeceği, tebligatın TK’nın 21/2. maddesine göre tebliğ edilebilmesi için önceden TK’nın 10. maddesi uyarınca bilinen adrese tebligatın çıkartılması ve tebliğ edilmeden iade edilmesi gerekli olup bu sıraya uyulmadan yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Alacaklı banka tarafından sunulan ve 26.11.2021 tarihli şikayet eden borçlunun imzasını ihtiva eden belge ile şikayet eden borçlunun ihaleden 26.11.2021 tarihinde haberdar olunduğu iddia edilmekle, bu hususun araştırılıp borçlunun 09.09.2021 tarihli ihaleyi bu tarihte öğrenip öğrenmediği ve dolayısıyla ihalenin feshine ilişkin şikayet konusunda öğrenmeden itibaren yedi günlük sürede başvuruda bulunulup bulunulmadığı tespit edilerek karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya, ............... tarihinde tebliğ edilen satış ilanı tebligatının "Merciinin isteği üzerine, TK 35 maddesi gereği evrağın bir parçası adreste kapıya yapıştırılarak tebliğ edilmiştir." şerhi ile yapıldığı, Tebligat Yönetmeliği'nin 57. maddesinin 2. fıkrası, uyarınca ek-1 yer alan (6) numaralı örneğe göre düzenlenecek tebliğ evrakının bir nüshasının adresin kapısına asıldığına dair bir şerhin tebliğ mazbatasında yer almadığı, bu hali ile tebliğ işleminin Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğu- Borçluya dosyada ............. Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğü'nden gelen yazı cevabında bildirilen ".................................." adresine de 19/03/2021 tarihinde satış ilanı gönderildiği ve tebligatın “muhatap adreste olmadığından muhatabın muhasebecisi .............'ya tebliğ edildi.” şerhi ile tebliğ edildiği görülmekte ise de, adresin borçluya ait bir adres olmadığı, muhasebeciye ait adres olduğu, şikayetçi tarafından da adresin, dava dışı borçlu ........... Pazarlama İnş... Ltd. Şti'nin muhasebe denetimini yapan muhasebeciye ait olduğunun belirtildiği ve şikayetçinin dava dışı borçlu şirket ortaklığından 03/07/2018 tarihinde ayrıldığı, tebligatın yapıldığı 19/03/2021 tarihi itibariyle şirket ortağı da olmadığı anlaşılmakla, Bölge Adliye Mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere, yapılan bu tebligatın Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca usulüne uygun olmadığı-
12. HD. 12.10.2023 T. E: 1364, K: 6062
İhalenin feshini isteyen şikâyetçinin satış ilanı tebligatının usulsüz olduğunu "ayrıca" ve "açıkça" ileri sürmediği sürece, kamu düzeninden olmayan bu hususun re'sen fesih nedeni olarak incelenemeyeceği- Şikâyetçi borçlu vekilinin ihalenin feshi isteminde "satış ilanının müvekkiline usulsüz tebliğ edildiği" ileri sürmesi ve icra mahkemesince "borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği" gerekçesiyle ihalenin feshine karar verilmesinden sonra, kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince "satış ilanı tebliğinin usulüne uygun olduğu" gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüyle "şikâyetin reddine" karar verilmiş olup bu kez karar borçlu vekilince temyiz edildiğinde, borçlu vekili temyiz dilekçesinde "müvekkiline yapılan satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunu" ayrıca ve açıkça ileri sürülmediğinden, bu hususun Özel Daire tarafından re'sen dikkate alınarak bozma konusu yapılmasının hatalı olduğu-