Taşınmazın hissedarının mirasçısı olan şikayetçiye satış ilanının tebliğ edilmemiş olmasının veya usulsüz tebliğ edilmesinin ise başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Şikayetçi hissedar ... adına düzenlenen satış ilanı tebligatının dağıtıcı tarafından "adres kapalı olup muhatabın nerede olduğu bilinmiyor. Evrak 7201 sayılı TK 21. md gereği mahalle muhtarı ... imzasına teslim edildi. 2 nolu formül kapıya yapıştırıldı. Komşusu ... e haber verildi." şerhi ile 26.11.2015 tarihinde tebliğ ediliği, ancak tebliği çıkaran merci tarafından tebliğ evrakı üzerine, bu adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olması nedeniyle, tebligatın TK.'nun 21/2. maddesine göre yapılması gerektiğine ilişkin bir şerhin verilmediğinin görüldüğü, tebliği çıkaran merci tarafından, Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi kapsamında bir şerh verilmediği için, tebligatın TK'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken, dağıtıcının kendiliğinden TK'nun 21/2. maddesine göre tebliği yapmasının kanuna aykırı olduğu-
Mernis adresi tespit edilemeyen borçluya, takip dosyası kapsamında daha önce usulüne uygun bir şekilde tebligat yapılmamış olduğu anlaşılan adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre satış ilanı tebliğ edilmesinin usulsüz olduğu; taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesini başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde öne sürdüğü tüm iddiaların ayrı ayrı değerlendirilerek ve gerekçelendirilerek hüküm kurulması gerektiği-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Tebliğ memuru tarafından, borçlu vekili olan muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmeden yapılan tebliğ işlemlerinin, Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine aykırı olduğu-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Tebliğ mercinin tebligat mazbatasında tebliğin TK'nun 21/2. maddesine göre yapılması yönünde düşülmüş bir şerhi bulunmadığından, tebliğ işleminin usulsüz olduğu-
Taşınmazın kıymetinin belirlenmesi için yapılan keşif ve bilirkişi masraflarının paraya çevirme masrafı olarak kabulü gerektiği- Artırma bedelinin taşınmaz için tahmin edilmiş olan kıymetin en az %50'sini bulması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılaması gerektiği; İİK'nun 129/2. maddesi gereğince, bu husus tek başına ihalenin feshi nedeni olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği- Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Muhatabın tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tevsik edilmediği, tebliğe çıkaran merci dışında tebligat üzerinde iki imzanın bulunduğu oysaki beyanı alınan (ve imzadan imtina ettiğine dair şerh düşülmeyen) komşu ve tebligatı teslim alan muhtar ve tebliğ memurunun imzası olmak üzere üç imzanın bulunması gerektiği, tebliğ memurunun ad - soyadının tebligat zarfında yazılı olmadığı anlaşıldığından, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istenen tebligatın usulsüz olduğu-
Satış ilanı tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istendiği, ancak; muhatabın tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tevsik edilmediği, tebliğe çıkaran merci dışında tebligat üzerinde iki imzanın bulunduğu oysaki beyanı alınan (ve imzadan imtina ettiğine dair şerh düşülmeyen) komşu, tebligatı teslim alan muhtar ve tebliğ memurunun imzası olmak üzere üç imzanın bulunması gerektiği, tebliğ memurunun ad–soyadının tebligat zarfında yazılı olmadığı dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu- Artırma bedelinin taşınmaz için tahmin edilmiş olan kıymetin en az %50'sini bulmasının ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılamasının zorunlu kılındığı-
Taşınmaz satışlarında, borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Vekillere yapılan tebligatlarda, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmemesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmamış olan tebliğ işlemlerinin usulsüz olacağı-
İhalenin feshi istemlerinde, şikayet dilekçesinde ileri sürülmeyen bir hususun, kamu düzenine ilişkin olmadıkça, icra mahkemesince re'sen nazara alınamayacağı- Borçlunun, "ilanın yapıldığı gazetenin tirajının elli binin altında olduğuna yönelik bir iddiası" yok ise, mahkemece, bu hususun kendiliğinden dikkate alınıp değerlendirilmesinin hatalı olduğu- Taşınmaz satışlarında, tapu sicilinde adresi bulunan ilgiliye satış ilanının tebliğ edilmemesi ya da usulsüz tebliğinin başlı başına ihalenin feshi nedeni olduğu- Şikayetçinin satışa konu taşınmazın tapu kaydında lehine aile konutu şerhi olduğu, adı geçenin tapuda kayıtlı adresinin Kaymakamlığın cevabi yazısıyla bildirildiği ve icra dosyasından şikayetçi adına gönderilmiş satış ilanı tebligatının bulunmadığı görülmekle, İİK. mad. 134/2 gereğince tapu sicilindeki ilgili konumunda olan ve tapuda kayıtlı adresi bulunan şikayetçiye satış ilanının tebliğ edilmediği anlaşılmış olmakla, bu hususun, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
Şikayetçi adına çıkartılan satış ilanının, tebliğ memuru tarafından 11.09.2013 tarihinde; ''Adreste isim ve imzadan imtina eden komşuya, kapıcıya soruldu. Muhatabı tanımadığını sözlü beyan etti. Merciinin ilgili adresi muhatabın AKS'deki adresi olduğunu belirtmesi üzerine T.K. 21. maddesinde 6099 Sayı ile Ek 5. Mad. Uyarınca tebliği ilgili mahalle muhtarına yapılarak 2 no'lu haber kağıdı binanın kapısına yapıştırıldı. Komşuya, kapıcıya haber verildi” şerhiyle tebliğ edildiği, ancak tebliği çıkaran merci tarafından, bu adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu, tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiğine ilişkin bir şerhin verilmediği anlaşıldığından, tebligatın, TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesine göre yapılması gerekirken, tebliğ memurunun, kendiliğinden TK.'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapması kanuna aykırı olup, yapılan tebligatın usulsüz olduğu-